Kışları sert geçen Ankara’da son yılların en hafif kışı yaşandı. Yağışların azalması birçok konuda handikap oluşturdu; barajlardaki su seviyesi azaldı, ekinler suya hasret kaldı. Şmdi ise bahar kendini gösterdi ve herkes bir özlemle kendini dışarı attı hafta sonu.
Aslında her mevsim ayrı güzel. Ülkemiz bu açıdan o kadar güzel ki; 4 mevsimi yaşıyoruz bir yılın içerisinde. Tabi mevsimsel geçişlere dikkat etmek gerekiyor. Malum kışa veda dedikten sonra bahar aylarını kendini hissettirmeye başladı. Bol güneşli havalar ve ara ara esen ılık rüzgarlar arasında devam ediyor akım gidiyor yaşam.
Havaların ısınması ile birlikte soğuk kış günlerinde kapalı mekanlarda geçen günlerin ardından doğanın çağrısına uyup, kırlara, ormanlara piknik yerlerine gideriz. Bu gezmeler keyifli olduğu kadar alerjik sorunları olanlar için kabusa dönüşebiliyor.
Hafif geçen kışın ardından ısınan havalar, bizlere daha çok enerji vermesi gerekirken kimilerimizde halsizlik, yorgunluk, uykuya eğilim, dikkat eksikliği, algılamada sorunlar, eklem ağrıları gibi sorunları da beraberinde getiriyor. Her gün birkaçımız bu sorunları çözmek için farklı, reçetesiz, bilinçsizce kullanılan takviye ilaçlara başvuruyor.
Bu tür durumlarda uzmanların söylediklerine kulak vermeliyiz. Veya hemen bir doktora başvurmakta fayda var. Ben sizler için derledim. Bakın konun uzmanları ne diyor;
Bazılarımız kışın verdiği hareketsizlik ile beraber alınan kiloları vermek için “şok diyetler”, internette veya bazı işletmelerde onaysızca satılan zayıflama ilaçlarına başvuruyor. Ayrıca kimilerimiz de “diyet kitapları”na başvurarak diyet yapmaya karar veriyor ki, beslenme şeklinin “kişiye özgü” olduğunu unutup herkes için yazılan bilgiler ile zayıflamaya çalışıp, metabolizma düzenlerine daha çok zarar verip geri dönüşü olmayan zararları veriyor.
Sağlıklı beslenmek herkesin dikkat etmesi ve önem vermesi gerekmektedir. Fakat çok az kesimimiz sağlıklı beslenme ile yaşam kalitelerini artırabileceğinin farkında ve çok az bireyimiz sağlıklı beslenmeyi bir diyetisyen eşliğinde yapmaktadır. Kişiye özgü beslenme, sağlıklı zayıflama ve doğru kilo kontrolü ancak size özel bir diyet ve size özel bir diyetisyenle yapılabilir.
Bahar ayları ile birlikte vücudumuzda da baharı hissetmek için beslenme şeklinizde de değişiklik yapılmalıdır. Sağlıklı beslenmek için öncelikle günlük mutlaka 2-2,5 Lt yani 10-12 su bardağı su tüketimi gerekmektedir. Havaların ısınması su ihtiyacımızı artırırken, çay ve kahve tüketimi su yerine geçmemektedir. Günlük tüketeceğiniz bitki çaylarıyla bir miktar sıvı ihtiyacınızı kaşılayabilirsiniz fakat geri kalan ihtiyacınızı mutlaka su olarak tüketmelisiniz. Günlük beslenmenizde belirli programlar dahilinde az az ve sık sık besin tüketmelisiniz. Böylelikle Uzun süren açlıkların sonrasında oluşacak çok acıkmalara ve ani yeme ataklarına dönüşmesini engelleyebilirsiniz.
Ağır yemekler tüketmemelisiniz.Kavurma,kızartma gibi yağlı yemeklerin sindirimi daha zor gerçekleşeceği için bahar aylarında daha çok yorgunluğa neden olmaktadır. Mutlaka taze sebze ve meyve tüketimine önem gösteriniz. Günde en az 5 porsiyon sebze ve meyve tüketilmelidir.Öğünlerde tüketilen salatalar, ara öğünlerde tercih edilen meyveler ile ihtiyacınızı karşılamaya yardımcı olabilirsiniz. Tercih edilen meyve ve sebzelerde çeşitlilik tercih ederek vitamin ve mineral çeşitliliği sağlayabilirsiniz.