Ankara’da faaliyet gösteren ve TÜRSAB A Grubu Eyüp Hoca Turizm Seyahat Acente belgesine sahip olan Atmaca Organizasyon Turizm Doğa Sporları’nın kuran ve işleten Eyüp Hacıoğlu Trekking/Hiking hakkında bilgiler verdi. Hacıoğlu, son zamanlarda doğaseverler tarafından ismi sıkça kullanılan Trekking ile alakalı, doğa yürüyüşü (Hiking veya Trekking) yapmanın ‘dağa ormana çıkıp, gezip, biraz yürüyüp, ateş yakıp gelelim’ denecek kadar basit bir iş olmadığını belirterek, doğa yürüyüşü bilgi ister, zaman ister, tecrübe ister ifadelerini kullandı. TREKKING/HIKING FARKI Öncelikle trekking ile hiking arasındaki farka dikkat çekmek istediğini söyleyen Hacıoğlu trekkingi şöyle tanımladı: “Doğa sporları yapmak isteyenler için en hafif dallardan biridir. Uzun ve yorucu yürüyüş anlamına gelir. Doğal engellerle dolu bir arazi parçasını herhangi bir ulaşım aracı kullanmaksızın yürüyerek aşmak anlamına geliyor. Aslında 2 günlük bir yürüyüştür. Fakat hiking ise günübirlik doğa gezisi anlamına gelir. Bu aktivite için yürüyüşünüzü kolaylaştırması ve tatsız sürprizlerle karşılaşmanıza engel olması için bir yürüyüş ayakkabısı ve orta boy bir sırt çantası dışında teknik bir malzemeye ihtiyacınız yoktur.” ANKARA TREKKING ROTALARI Esasında isteyince Ankara’da birçok etkinlik yapılabileceğini söyleyen Eyüp Hacıoğlu, bunlardan birinin de hafta sonları insanların kendilerini doğaya bırakarak gün boyu yürüyüş yapmak olabileceğini söyledi. Ankara’da nerelerde trekking yapılacağı ile ilgili Hacıoğlu, şu açıklamalarda bulundu: “Öncelikle şunu söylemek gerekir ki Ankara’da doğa yürüyüşlerini benimseyen kişi sayısı çok az. Ankara’nın nüfusunun 5,5 milyon olduğunu düşünürsek bu tür yürüyüşlere katılan kişi sayısı Ankara genelinde 900 kişiyi anca bulmaktadır ve bence bu insanlar değerli insanlardır. Sabah erken saatlerde yürüyüşe çıkılıyor ve gittiğimiz yerler lüks yerler olmuyor. Otantik ve salaş yerleri tercih ediyoruz. Yürüyüş rotaları olarak tercih ettiğimiz yerler ise Çubuk Karagöl, Uluağaç, Aydos, Hacılar, Eğriova, Benli, Sorgun, Andız, Ulucak, Başköy ve Salın yaylaları gibi Ankara ve çevresindeki yaylaları tercih ediyoruz.” DİKKAT EDİLECEKLER Trekking veya hiking esnasında dikkat edilmesi gereken bazı hususlar olduğunun altını çizen Hacıoğlu, doğru olan belli bir tempoda yürüyün, ani hızlanmalar ve yavaşlamalardan kaçının vücudunuzu zorlayıp yormayın. Adımlarınızı kısa ve dengeli atın. Bu aktivite esnasında ne kendinizle ne de bir başkasıyla yarışmayın, ifadelerini kullandı. Dikkat edilecek diğer konularla ilgili ise şunları aktardı: “Yürüyüş sırasında “daha ne kadar yolumuz kaldı” düşüncesine kapılarak motivasyonunuzu düşürmeyin. Fotoğraf çekin, doğayı seyredin ve yürüyün. Sık ve uzun süreli molalar vücudunuzun soğumasına ve tekrar hareket ettiğinizde performansınızın düşmesine neden olur. Dinleniyormuş gibi yavaş bir tempoyla yürüyün. Taşlık, kayalık ve kaygan bölgelerden yürürken taş düşme riski en az olan yerlerden tek sıra yürümeye çalışın. Ayak tırnaklarınızın en az bir gün önce kesilmiş olmasına dikkat ediniz. Aksi halde faaliyet esnasında tırnak batması veya kırılma gibi küçük yaralanma olayları ile karşılaşabilirsiniz. Kar yürüyüşlerinde tek sıra yürümeli ve iz açanın yorulmaması için belli zaman aralıklarında önde yürüyenlerin en arkaya geçerek dinlenmesi sağlanmalı. Çıkışlarda zemin yumuşaksa burun saplama, inişlerde ise topuk saplama yöntemleri kullanılmalı. Yumuşak olmayan zeminlerde ayağın yan tarafı basılmalı. Yürüyüşlerde en önemli şeyin vücut sağlığı olduğu unutulmamalı. Vücut sağlığını bozmayacak rahatlıkta ve ferahlıkta giyim malzemeleri gereklidir. Doğa yürüyüşünde konaklama, yani kamp için, kamp malzemeleri de gerekmektedir. Sırt çantanızı mutlaka akşamdan hazırlayın. Sabah evden ayrılmadan önce mutlaka kahvaltı yapın, ihtiyaç hissetmeseniz de mutlaka bol su için.” GEREKLİ EKİPMANLAR Yürüyüş için ilk olarak kaliteli bir yürüyüş botu seçilmesinin gerektiğini dile getiren Hacıoğlu, “Yürüyüş botları kısa, orta ve uzun yürüyüşler için ayrı özelliklerde tasarlanmıştır. Tabanı kaymaz malzemeden yapılmış botlar seçilmeli, nemi ve teri dışarı atabilen ama dışarıdan su geçirmezlik özelliği olan botları tercih edilmelidir. Kaliteli bir bot seçildikten sonra dayanıklı yürüyüş pantolonu ve iç giyim tercih edilmelidir. Bunun için bacaklarınızda çizikler oluşmaması için çabuk kuruyan, su geçirmeyen destekleri olan, fermuarlı bol cepli pantolonlar tercih edilmelidir. Giysilerinizi seçerken pamuklu ve keten türler yerine sentetik ve yünlü giysileri tercih edin. Bot ve pantolonunuz ne kadarda su geçirmez özellikte de olsa, bol karlı yerlerdeki yürüyüşlerde pantolondan sızan sular botunuzun içine girer. Yazın ise taşlık ve çalılık alanlardan geçişlerde ise botunuzun içine taş ve çalı çırpı girişlerini engelleyerek konforlu bir yürüyüş yapmanızı sağlar. Bunun için ise ‘tozluk’ kullanılması trekkingin daha verimli geçmesini sağlayacaktır. Bunlardan sonra su matarası vazgeçilmez ihtiyaçlardan olacaktır. Bunun için serinliğini yitirmeyen termos özelliği de taşıyan bir matara alınması çok önemlidir. Ayrıca alacağınız termos asla plastik olmamalı, zira plastik içindeki sıvıya sıcak havalarda çok çabuk koku verir. Ayrıca içinde bakteri üreme olasılığı çok yüksektir” dedi. “DOĞADA GARANTİ DİYE BİR KELİME YOKTUR” Gruptan kopmaların ve kaybolmaların yaşanmaması için mutlaka düdük bulundurulması gerektiğini söyleyen Hacıoğlu diğer ekipmanlar ile ilgili de şöyle konuştu: “Bıçak doğada olmaza olmazlardan biridir. Herkes için gerekli olan bu malzemenin faydalarını burada anlatmakla bitiremem. Dal keserken, ateş yakarken, tuzak kurarken, çadır kurarken, yemek yerken, diken battığı zaman, kendinizi savunurken… Bununla birlikte rüzgarlık ve yağmurluk her mevsim yanınızda mutlaka bulundurmanız gereken ekipmanlardan. Molalarda terli halde esintide kalabilirsiniz, böyle bir durumda bir rüzgarlık hayat kurtarıcı olacaktır. Doğada garanti diye bir kelime yoktur. Garantinizi siz sağlamaya çalışın. Sırt çantasına gelecek olursak en önemli konulardan bir tanesidir. Yazın daha ufak, kışın biraz daha büyük çanta kullanılır. Uzun süreli yürüyüşlerde 60 Lt. ve üzeri sırt çantaları kullanılmalıdır. Çantalarınızın yanlarında mutlaka su şişesi veya matara cebi olmalıdır. Çanta satın alırken gerekli malzemelere kolay ulaşılabilecek cepleri olmasına ve pratik kullanışlı olmasına dikkat etmelisiniz. Ayrıca el feneri ve kafa lambası, geceleri rahat uyuyabilmek ve soğuktan korunmak için uyku tulumu, doğa yürüyüşü etkinliğinin kalitesi artırılmak istiyorsa, geceleri alınacak uyku kalitesine önem verilmeli, bunun için de mat gereken diğer malzemeler arasında yer almaktadır.” KİBRİT, HARİTA, BATON… Mevsim koşullarına uygun bere ve eldivenin trekking yapan kişinin yanında bulunması gerektiğini ifade eden Hacıoğlu, “İlk yardım çantası ve ek gıdalar bir başka önemli konudur. Her çantada gerekli ilk yardım malzemeleri bulunmalıdır. Bunların içinde en önemlileri; acil durumda kılavuz olabilecek bir ilk yardım kitabı, sargı bezleri, tentürdiyot, aspirin, yanıklar için pomad krem, ağrı kesici, makas, çengelli iğne, flaster, gazlı bez, kanama esnasında kanamayı durdurmak için kauçuk lastik vb. Yanınızda dönerken yeme maksatlı küçük bir konserve yiyecek taşımanız faydanızadır. Onca yürüyüşte sonra yorgun düşecek olan vücudunuza böyle bir takviye oldukça iyi gelecektir, açlıktan dolayı bitap hale gelip trekkingi yarıda bırakmak istemezsiniz! Yanınızda mutlaka çakmak veya kibrit bulundurun, gece ormanda kalabilirsiniz, üstünüz ıslanabilir veya yanınızda getirdiğiniz konserveyi ısıtmak isteyebilirsiniz. Ateş yakabilir ve bu ateşle yemeğinizi ısıtabilir, yabani hayvanların yanınıza gelmesini engelleyebilirsiniz. Yanımızda bulundurulması gereken bir başka ihtiyaç malzemesi ile haritadır. Bir Mutlaka bulunduğunuz noktayı gösteren bir haritanız olsun. Bir diğer önemli malzeme ise ‘baton’.Yürürken dengemizi sağlamak ve destek almak amacıyla kullandığımız kayak değneklerine veya adi değneklere ‘baton’ denir. Batonlar, enerji tasarrufu ve yorgunluğu önlemesi açısından çok büyük önem taşırlar. Baton kullanımı eklem sakatlıklarını önlemenin dışında yükün vücudumuzun alt ve üst kısımları arasında daha eşit dağılmasını sağlayarak enerjimizi daha verimli kullanmamızı sağlar ve böylece daha geç yoruluruz. Bütn bunların hepsini sağladıkltan sonra ise eğer konaklamayı düşünüyorsak muhakkak hava şartlarına uygun bir çadırı yanınızda bulundurun. Artık doğa ile baş başa bir gün geçirebilirsiniz” dedi. (Türkan ÇATAL)

Editör: TE Bilisim