Çevre Mühendisleri Odası’nın her yıl bir önceki yılın tüm verilerini değerlendirerek ülke, şehir ve ilçeler bazında çıkardığı Türkiye’nin Hava Kirliliği raporunu açıklandı. Türkiye’de havanın gittikçe kirlendiğine dikkat çekilen raporda Ankara, havası en çok kirli olan iller arasında yer aldı. Başkent Ankara’da hava kirliliğinin en yüksek olduğu bölge ise hastanelerin yer aldığı Sıhhiye semti oldu. TMMOB Çevre Mühendisleri Odası’nın açıkladığı Türkiye’nin Hava Kirliliği Raporu, 2018 yılı boyunca yapılan ölçümleri değerlendirerek Türkiye’nin hava kirliliği tablosunu ortaya koydu. Rapora göre Türkiye’de 60 milyon kişi kirli hava soluyor. Kirlilik parametrelerinin tamamında sınır değeri aşan iller arasında büyükşehirlerin geldiği görülüyor.   TÜRKİYE’DE HER YIL YAKLAŞIK 60 MİLYON KİŞİ KİRLİ HAVA SOLUYOR Çevre Mühendisleri Odası’nın hava kirliliği sorununa dikkat çekmek ve çözüm önerileri sunmak için her yıl hazırladığı hava kirliliği raporuna göre, güvenli hava kirliliği verisinin alındığı toplam 45 farklı ildeki istasyonlarda yapılan ölçümler, bu bölgelerde yaşayan yaklaşık 60 milyon kişinin yılın ulusal sınır değerlerin üzerinde PM10 (toz) seviyesine maruz kaldığını ortaya koyuyor. Raporun bu yıl öne çıkan en önemli çıktılarından biri ise, ‘’2018 yılında PM10 ölçümlerinin gerçekleştirildiği istasyonların önemli bir kısmında yeterli veri alımının yapılmamış olması. Yeterli veri alımının olmadığı 37 ildeki istasyonların çevresinde yaşayan 20 milyon kişinin solduğu hava kalitesine dair veri eksikliği nedeniyle yorum yapılmakta zorlanılmaktadır. ‘’ ifadesi oldu. Bozoğlu, bölgede solunan havanın kirlilik durumu tespitine yönelik önerileri dile getirdi: “2019 yılında yeterli veri oluşturulması adına ölçüm istasyonlarının bakım ve kalibrasyonuna daha da özen gösterilmesini öneriyoruz. Ayrıca oldukça tehlikeli olan ve doğrudan akciğerleri etkileyen PM2,5 kirletici ölçümlerinin bütün istasyonlara yaygınlaştırılarak ölçümünün yapılması ivedi bir ihtiyaçtır.” İSTANBUL, ANKARA,İZMİR HAVA KİRLİLİĞİNDE BAŞI ÇEKTİ Çevre Mühendisleri Odası Başkanı Dr. Baran Bozoğlu, açıklamasında, “Kirlilik parametrelerinin tamamında sınır değeri aşan iller arasında büyükşehirlerimizin geldiği görülmektedir. İstanbul, Ankara, İzmir, Adana, Bursa, Mersin, Kocaeli, Edirne ve Erzurum’da hava kirliliği devam etmektedir. Bu kentlerde PM10, PM2,5, SO2, NO2, NOx değerleri açısından kirlilik yaşanmaktadır. Vatandaşlarımızın yoğun yaşadığı bu kentlerde acil önlemlere ihtiyaç duyulmaktadır” dedi. 2018 yılının PM10 verilerine göre rapor, Türkiye’deki havası en kirli illerinin başında: İstanbul, Ankara, İzmir, Adana, Bursa, Erzurum, Ağrı, Iğdır, Kahramanmaraş, Manisa, Mersin geliyor. PM2,5 ölçümü yapılan bütün istasyonlarda ise İstanbul, Ankara, Zonguldak, Çorum, Amasya, Sivas, Erzincan, Erzurum, Edirne, Sakarya, Bursa sınır değerin aşıldığı tespit edildi. İzmir dahil Türkiye’nin yarısından fazlasında ölçüm yapılmamaktadır. İstasyonlarda ölçümleri yapılan diğer kirlilik kaynaklarına dair (SO2, NO2, NOx, CO ve O3) değerlendirilen verilere göre ise, bu kirleticilerin tamamı için istasyonların yarısından fazlasında güvenli veri alımının olmadığı belirlendi. ‘’KÜKÜRT DİOKSİT ÖLÇÜMLERİNİN YAPILAMADIĞI İL VE İLÇELERDE YAKLAŞIK 30 MİLYON KİŞİ YAŞAMAKTADIR’’   Raporda, ‘’Solunum yolu hastalıkları, asit yağmurları gibi sağlık etkilerine yol açan SO2 (kükürt dioksit) ölçümlerinin yapılamadığı il ve ilçelerde yaklaşık 30 milyon kişi yaşamaktadır. Ölçümlerin yapılabildiği ve kirlilik seviyesinin sınır değerlerin üzerinde çıktığı illerin başında ise İstanbul – Sutanbeyli, Adana, Edirne – Keşan, Ağrı – Doğubeyazıt, Kahramanmaraş, Yozgat, Manisa, Hakkari, Bitlis, Şanlıurfa ve Karabük gelmektedir’’denildi.   Saatlik ve günlük NO2 azot dioksit) ölçümü yapan ve güvenli veri alınan istasyon verilerine göre Türkiye’deki en kirli bölge Adana-Doğankent, Amasya – Şehzade, Ankara Çankaya, Demetevler, Sıhhiye, Artvin – Hopa, Bursa – Beyazıt, Çorum – Bahabey, Erzincan, Erzurum, İstanbul Aksaray, Beşiktaş, Çatladıkapı, Esenler, Göztepe, Kadıköy, Kartal, Mecidiyeköy, Selimiye, Şirinevler, Ümraniye, Üsküdar, İzmir – Şirinyeriken NOx (azot oksit) verilerine göre en kirli iller İstanbul, Ankara, Adana, Amasya, Balıkesir, Çorum, Edirne, Erzincan, Erzurum, Eskişehir Odunpazarı, Iğdır, İzmir Şirinyer, Karabük, Tekirdağ, Bursa, Kayseri, Kocaeli ve Samsun olarak ortaya çıkıyor. İstasyonların yüzde 57’sinde güvenli O3 (ozon) verisinin alınmadığına dikkat çekiyor.   ‘’TÜRKIYE’NİN HAVASI SON 15 YILDIR AVRUPA’DAN DAHA KİRLİ’’   ÇMO Başkanı Dr. Baran Bozoğlu; “Türkiye Hava Kirliliği Raporu kapsamında analiz edilen uydu gözlemleri Türkiye atmosferindeki partikül maddelerin, son 15 yıl içinde Avrupa’ya göre hep yüksek seviyelerde ölçüldüğünü gösteriyor. Başka bir deyişle, Türkiye atmosferi partikül maddeler açısından Avrupa’ya göre daha kirli olup, bu kirlilik 2018 yılında, Avrupa’ya göre yüzde 33,4 oranında daha fazladır. Avrupa atmosferindeki partikül maddeler son 15 yılda % 14,2 oranında azalırken, Türkiye’de % 8,4 artış göstermiştir.”   HAVASI DAHA AZ KIRLI OLAN ILLER: ARTVİN,ARDAHAN,TUNCELİ… Artvin, Ardahan, Tunceli, Gümüşhane Gemilerçekeği ve Rize Ardeşen’in havasının diğer bölgelere göre daha az kirli olduğu raporda yer almaktadır. Bozoğlu: “2018 verilerini incelediğimizde bu illerin diğer illere göre daha az hava kirliliği yaşadığını gördük. Coğrafi konumlarının da etkili olduğunu düşünüyoruz.” BOZOĞLU: ‘’TERMİK SANTRALLER NEDENİYLE CİDDİ HAVA KİRLİLİĞİ YAŞANIYOR’’ Raporu gerçekleştirilen  basın toplantısı ile kamuoyuyla paylaşan Çevre Mühendisleri Odası Başkanı Baran Bozoğlu Türkiye’nin neredeyse tamamında hava kirliliği problemi yaşandığına dikkat çekerek bu kirliliğin nedenlerine değindi: “Hatalı kentleşme politikası, temiz hava sağlayacak hava koridorlarına çok katlı binaların yapılması, kent merkezlerinde yeşil alan miktarının azalması, toplu taşımanın yetersizliği ve ısınma amaçlı kömür tüketimi kentlerde ana kirlilik unsurları olarak karşımıza çıkarken, Türkiye’nin birçok yerinde termik santraller nedeniyle ciddi hava kirliliği problemleri yaşandığını görmekteyiz. Veriler termik santrallerin olduğu bölgelerde hava kirliliğinin artarak devam ettiğini gözler önüne sermektedir.” Hava kirliliği raporuna göre çözüm ve önerileri dile getiren Bozoğlu, şunları kaydetti:   ‘’Ülkemizde hava kalitesi izlenmesi için kurulan istasyonların çoğunda veri alım oranı güvenli değildir. İlk olarak hali hazırda bulunan istasyonların bakım ve onarımı yapılmalıdır. Ayrıca, bu istasyonların tamamında hava kalitesi için önemli olan her parametre ölçülememektedir. Her parametrenin ölçülebilmesi için girişimde bulunulmalıdır. Ölçüm istasyonlarının bakımı ve kalibrasyonuna periyodik olarak dikkat edilmelidir. PM2,5 ölçümü yapan istasyonların verileri incelendiğinde tamamında DSO sınır değerinin aşıldığı görülmektedir. PM10 ile karşılaştırıldığında sağlığa daha fazla etkisi olan PM’un mevzuatımızda yer alması ve bu parametreyi ölçen ölçüm istasyonların arttırılması ivedi bir ihtiyaçtır. Sağlıklı bir toplum için hava kirliliği kaynaklı hastalıklar insanlara duyurulmalıdır. Hava kirliliği nedeniyle hastaneye başvuran kişiler ve hastalıkları incelenmeli ve hava kirliliği kaynaklı hastalıkların ve ölümlerin azalması için şehir planları bu doğrultuda ilerlemelidir. Özelleştirilen termik santrallere sağlanan muafiyetin uzatılmaması da hava kirliliğinin azaltılması adına önemli bir karar olacaktır. Özellikle büyükşehirlerin problemi olan trafikten kaynaklı emisyonların azaltımı için; yeşil dalga ve akıllısinyalizasyon sistemlerinin kullanımı yaygınlaştırılmalıdır. Çocuklar, yaşlılar, hastalar ve hamileler için özellikle enverziyon günleri ve saatleri önceden tespit edilerek vatandaş bilgilendirilmeli ve dikkat etmeleri gereken hususlar konusunda uyarılmalıdır. Bunun için SMS, sosyal medya gibi araçlar kullanılmalıdır. Ölçüm istasyonlarının uyarıları dikkate alınmalı ve hava kirliliği riski olan günlerde fabrika bacalarından daha az gaz çıkışı olması, trafik yoğunluğunun azaltılması vb. özel önlemler alınmalıdır. Ayrıca hava kirliliğinin azaltılması için;

  • Endüstriler için baca gazının azaltılması için temiz teknolojilerin kullanılması, kentsel ve zirai
atıkların kontrolünün sağlanması, atık alanlarında oluşacak methan salımının toplanması ve yakılarak enerji elde edilmesi (biogaz),
  • Enerji için yemek yapımı, ısınma ve ışıklandırma gibi evlerde kullanılan enerjinin temiz enerji
olmasının desteklenmesi, yenilenebilir temiz enerji üretiminin daha da arttırılması ve yeni termik santrallere izin verilmemesi,
  • Ulaşım için toplu taşımanın kullanımının artırılması, hızlı, konforlu, ucuz ulaşımın
desteklenmesi, kirletici vasfı yüksek yaşlı araçların trafikten çekilmelerinin sağlanması, az salım yapan araçların kullanımının desteklenmesi, benzindeki sülfür içeriğinin azaltımının sağlanması,
  • Kent planlaması için binalarda enerji verimliliğinin sağlanması, yeşil alanların oluşturulması,
düşük emisyon bölgelerinin belirlenmesi,
  • Atık yönetimi için atıkların azaltılmasının desteklenmesi, atık ayrıştırma, geri dönüşüm ve
geri kazanımın yapılmasının sağlanması, atıklardan enerji üretiminin yapılması veya enerji üretilemeyen zamanlarda salınımların kontrolünün sağlanmasıdır   ‘’MUHTAR, BELEDİYE MECLİS ÜYESI VE BELEDİYE BAŞKAN ADAYLARINA SESLENİYORUZ’’ Son olarak belediye başkan adaylarına çağrıda bulunan Bozoğlu sözlerini şöyle noktaladı: “31 Mart’ta yapılacak yerel yönetim seçimlerinde hedeflerini ve projelerini açıklayan muhtar, belediye meclis üyesi ve belediye başkan adaylarının hava kirliliğine çözüm üretecek politikaları ve somut çözüm önerilerini ön plana çıkartması çözüm için önemli bir adım olacaktır.”   (Ekin Hazal DOĞRUYUSEVER)      
Editör: TE Bilisim