Veterinerlik Fakültesi önünde bir araya gelen Ankara Üniversitesi öğrencileri kendisine ait hayvan hastanesinde çalışan Ç.B’ye cinsel istismarda bulunduğu iddia edilen Prof. Dr. Hasan.B’yi protesto etti. Protesto yürüyüşüne fakülteleri dolaşarak başlayan Öğrenciler, veterinerlik binasının önünde yaptıkları basın açıklaması ile olayı kınadılar. Elerlinde ‘tecavüzcü hoca istemiyoruz’, ‘susmuyoruz, korkmuyoruz, itaat etmiyoruz’ dövizlerini taşıyan öğrenciler, fakültenin metro girişindeki yan kapısına kadar yürüdü. Olay, 5 gün önce, Çankaya ilçesine bağlı Çayyolu Mahallesi'ndeki hayvan hastanesinde meydana geldi. Ankara Üniversitesi Veteriner Fakültesi'nde öğretim üyesi olan Prof. Dr. Hasan B., akşam saatlerinde, 7 kişinin çalıştığı, kendisine ait hayvan hastanesinde çalışan veteriner Ç.B.'den mutfakta yemek hazırlamasını istedi. Mutfağa giden Hasan B., iddiaya göre daha sonra Ç.B.'ye alkol almayı teklif etti. Teklifi reddetmesi üzerine sinirlenen Hasan B., genç kadına önce fiziksel tacizde bulundu sonra da döverek tecavüz etti. Olay sonrası Ç.B.'nin şikâyeti üzerine Hasan B. gözaltına alınarak sevk edildiği mahkemece tutuklandı. Veterinerlik binası önünde basın açıklaması yapan Öğrenciler,  Kadınların gün geçtikçe artan erkek şiddeti, taciz, tecavüz  ile hayatlarının her alanında karşı karşıya kaldıklarını belirterek, “Üniversitede akademisyenlerin sözlü ve fiziki tacizleri, not vermemek, dersten bırakmak gibi tehditlere, kadınlarla birlikte olmak istemeleri gibi çeşitli olaylar yaşanmaktadır. Üniversite yaşamı hem mekansal hem fikirsel olarak eril bir tahakküm altında şekillenmektedir” ifadelerini kullandı. “SESSİZ KALMAK SUÇA ORTAK OLMAKTIR” Olaya tepki gösteren Öğrenciler, olaya sessiz kalındığını savunarak“ Üniversitelerin bilim üretmesi gerekirken, bugün gericiliğin yalıtkan ve üretken bir mevzisi konumundadır. Eğitim, mevcut düzenin en büyük silahı haline gelmiştir. Toplumsal cinsiyet rollerini belirlemekte kullanılan verimli bir araca dönüşmüştür. Eşit, nitelikli ve bilimsel bir eğitim hakkımızken;  ilkokul sıralarından, üniversitelere kadar gerici ve cinsiyetçi eğitimle karşı karşıyayız. İnsan emeğinin sömürüsüne dayanan bu düzende biz kadınlar çifte sömürüye maruz kalıyoruz. Üniversiteler ise bu tablonun destekleyicisi konumundadır. Özellikle Ankara Üniversitesi, tüm yüzsüzlüğüyle bu sorunu kurumsallaştırmıştır. Her geçen gün yeni bir olayla karşı karşıya kalmaktayız. Fakülte içinde başka hocalara da daha önce savcılık tarafından soruşturma açılmış ancak takipsizlik kararı verilerek olayların üstü kapatılmıştır. Okul yönetimi ve nice öğretim görevlisi ise göz yummaktadır, sessiz kalmaktadır. Bizler burdan duyuruyoruz, sessiz kalmak şuça ortak olmaktır” şeklinde konuştu. “SESİMİZE SES, GÜCÜMÜZE GÜÇ OLUN” ‘Hız kesmez bir biçimde karanlığa sürükleniyoruz’ diyen Öğrenciler, “Kadın cinayetleri artmakta, taciz-tecavüz olağanlaşmış bir duruma sürüklenmektedir. Bizler üniversite öğrencileri olarak bu duruma son deme zamanının geldiğini düşünüyoruz. Eşit, güvenli bir üniversite istiyoruz! Sessizliğin içinde boğulmayacağız! Tecavüze uğrarken bağırmadığı gerekçesiyle haksız bulunan Sinem ve tecavüz edilip, öldürülen Şule Çet gibi tüm kadınlarımızın çığlığı olacağız. Sizlerden de sesimize ses, gücümüze güç olmanızı istiyoruz” dedi.  (Kadir GÜRHAN)

Editör: TE Bilisim