10 Ekim katliamı davasının 5. grup duruşmasının ikinci günü, Ankara 4. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülmeye başladı. Duruşmaya KESK Eş Genel Başkanları Aysun Gezen ve Mehmet Bozgeyik, EMEP Genel Başkanı Selma Gürkan. CHP Genel Başkanı Yardımcısı Veli Ağbaba, CHP’li vekiller Şenal Sarıhan, Murat Emir’in yanı sıra KESK’e bağlı sendikaların yöneticileri katıldı. Duruşma salonuna 18 tutuklu sanık getirildi. Duruşmada söz alan müşteki avukatlarından avukat Semen Doğanoğlu, sanıkların IŞİD ile eylemsel ve fikri yönden birlikteliklere olduğunu kaydederek, “Sanıklar hayatımızın orta yerine bombalarla düştüler. Geçmişin vahşetinin hukuken tanımlanması sorunu mahkemenizin üzerinde. 10 Ekim Ankara katliamı sonrası Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi katliamı da referans alarak bir karar aldı. Burada ‘şiddetli köktenci ideolojisi ile evrensel bir tehdittir’ dedi” sözleriyle IŞİD’in uluslararası arenadaki durumu açıkladı. Doğanoğlu, IŞİD’in sivil halka karşı işlediği suçların, insanlığa karşı işlenmiş suçlar kapsamında olduğunun altını çizerek, “Antep mahkemeleri göçmen kaçakçılığı diyerek sanıkları beraat kararı verdi. Sizin burada vereceğini karar şuan sınırda bekleyen IŞİD’lilerin, geldiklerinde  haklarında verilecek olan karar bakımından önemli. Aynı zamanda 10 Ekim Ankara katliamının nasıl tarif edileceği bakımından da önemli” dedi. AVUKATLARA TEHDİT Doğanoğlu’nun konuşması sırasında sanık Mehmedin Baraç ve Abdülhamit Boz,  müşteki avukatlarını tehdit etti. Bunun üzerine kısa süreli gerginlik yaşandı. Gerginliğin ardından Doğanoğlu sözlerine devam etti. Doğanoğlu, sanıkların Suriye’de faaliyette bulunduklarını dair kanıtlar ve sanık ifadeleri olduğunu ekledi. SANIKLAR TAHLİYE İÇİN DOSYALARIN AYRILMASINI İSTİYOR Müşteki avukatlarından Ahmet Özdel, terörle mücadele kanunun mahkemelere örgütleri yeniden tanımlama imkanı verdiğine değinerek, “Bunu IŞİD’ terör örgütü için yapmanızı talep ediyoruz. Yaptığınız yargılamanın dünya ve Türkiye yargısına örnek teşkil etmesi gerekir. Ancak mahkemenin ısrarla delilleri toplamıyor, tanıkları dinlemiyor. Polis amirlerinin ve Ceren Demir’in dinlenmesi gerekir. En önemlisi IŞİD’in yeniden tanımlanması gerekir. Aslında sanıkların bu kadar aymazlıkların Antep mahkemelerinde delilleri görmemelerinden kaynaklanıyor. IŞİD örgütü değişmiştir ve Türkiye yargılaması da buna uygun hale getirilmelidir. Bir sanık birden çok cep telefonu kullanıyorsa bunun dikkate alınması gerekir. Yakup Şahin tek seferlik telefon hattı kullanıyor. İnternet üzerinden IŞİD’in talimat verdiği biliniyor” sözleriyle bilirkişilerin sanıkların telefonlarını gereği gibi incelememesini eleştirdi. Özdel, tanık olarak dinlenmesi gereken 2 polis memurunu halen dilenmemesine tepki göstererek, “Tanık olarak dinlenmesi gereken 2 polisi bile hazır etmeyen emniyet müdürlüğü IŞİD’i bu hale getirmiştir” dedi. Özdel, sanıkların dosyalarının başka illere gitmesini talep ettiğini hatırlatarak, sanıkları gittikleri illerde tahliye olacaklarını düşünmelerinden kaynakla olduğunu “Bölge mahkemeleri sanıklara müsamaha göstermiştir. Bu sebepten dosyalarının ayrılmasını talep ediyorlar” sözüyle açıkladı. Özdel, sanıklar hakkındaki delilleri tek tek açıklayarak, sanıkların tutukluluklarının devam edilmesini istedi. (Mesut KETE)  

Editör: TE Bilisim