Değerli Okurlarım; Bugünkü yazıma başlamadan önce, “çağdaş, demokratik, sosyal hukuk devleti” Türkiye’mizin kurucusu Mustafa Kemal ATATÜRK’ü saygı ve minnetle anıyorum. Geçtiğimiz haftadaki yazımda sosyal devlet anlayışını irdelemiş, bu anlayış çerçevesinde batılı ülkelerdeki uygulamalardan kısaca bahsetmiş ve özetle “batıda her vatandaşın doğumdan ölüme devlet güvencesinde olduğunu, devletin her vatandaşına eğitim, sağlık ve iş garantisi verdiğini, buna rağmen batılı ülkelerde ekonomik yetersizliği olan insanlara devletin; kira, çocuk vb yardımları yaptığını, işsiz kalan insanlara devlet yeni iş buluncaya kadar asgari ücret kadar maaş bağladığını” belirttikten sonra “Türkiye’de belediyelerin uyguladıkları sosyal yardımlarla Avrupa ülkelerindeki uygulamalarla kesinlikle mukayese edilemeyeceklerini, Türkiye’de sosyal yardımların bir siyasal istismar aracı olarak kullanıldığını” belirtmiştim. Ülkemizdeki sosyal belediye anlayışı çerçevesinde yapıldığı söylenen yardımların siyasal rant malzemesi olarak kullanılması belki bazılarımızca kabul görebilir ama “sağ elin verdiğini sol elin bile görmemesi” gereğini ortaya koyan bir inancın sahipleri olarak İ. Melih GÖLKÇEK yönetimindeki Ankara Büyükşehir Belediyesinin aleni olarak yaptığı yardımlarla, en başta insan onurunu kırdığını hepimiz kabul etmeliyiz. Bu manada; diğer belediyelerin ve özellikle Ankara Büyükşehir Belediyesinin geçmişte yaptığı sosyal yardım uygulamalarındaki, insani ve siyasal istismarlar herkesin bildiği hususlar olduğu için O hususları burada yeniden ele almanın gereksizliğini düşünüyorum. Ancak; bugünkü yazımda özellikle gıda ve kömür yardımları nedeniyle Ankara Büyükşehir Belediyesi bütçesinden sadece geçtiğimiz yıl yapılan harcamalardaki fütursuzluğa Ankara Büyükşehir Belediyesi Sosyal Hizmetler Daire Başkanlığından aldığım verilerle değinmek istiyorum. Büyükşehir Belediyesi tarafından Ankara’da yaşayan 185.000 aileye yılda iki kez yapılan gıda yardımı için 2019 yılında belediye bütçesinden yaklaşık 150 Milyon TL harcanmıştır. Bu 185.000 ailenin nasıl seçildiği hususunda zaman zaman basına da yansıdığı üzere yardım talebinde bulunanlara uygulanan şartların en başında gelenlerden birinin de AKP’ye üye olmaları olduğu herkesçe bilinmektedir. 31 Mart 2019 seçimlerinden sonra AKP’den istifa eden yaklaşık bir milyon kişinin çoğunun Ankara ve İstanbul’da yaşayanların olması da bu durumu somut olarak kanıtlamaktadır. Diğer yandan; hali vakti çok yerinde olan ailelere de sırf AK Partili oldukları ya da AK Parti Yöneticilerinin yakınları/tanıdıkları oldukları için yardım paketlerinin verildiği de zaman zaman iddia edilmektedir. Bu çerçevede; öncelikle ABB (Ankara Büyükşehir Belediyesi) Sosyal Hizmetler Daire Başkanlığından aldığım verileri siz değerli okurlarımla paylaşmak istiyorum: 1)Yılda iki kez 185.000 aileye gıda yardımı yapılıyor. Bunun ABB’ne 2019 maliyeti 150 Milyon TL 2)Ankara’da günlük 85.000 ekmek dağıtılıyor bunun ABB’ne maliyeti de yıllık 30 Milyon TL 3)ABB tarafından 50.000 aileye yıllık 50.000 Ton kömür sağlanıyor bunun ABB’ne maliyeti de yaklaşık 60 Milyon TL, 4)ABB tarafından 40.000 yaşlı ve, engelli ve hastaya temizlik ve sağlık yardımı yapılıyor bunun ABB’ne maliyeti de yaklaşık 25 Milyon TL 5)Yaşlılar, engelliler, gençler ve çocuklar için yaz aylarında Akçay ve Akçakoca’da kamp ve tatil hizmeti veriliyor. Ayrıca Şefkat Evleri, üniversite öğrencilerine verilen çamaşır yıkama hizmetleri gibi hizmetler için de ABB bütçesinden yaklaşık 15 Milyon TL. 6)Ankara Büyükşehir Belediyesi tarafından öğrencilere uygulanan indirimli su tarifeleri, indirimli toplu ulaşım hizmeti, 60 yaşını aşanlar için uygulanan ücretsiz toplu ulaşım hizmeti, taziye evlerine çadır, çay-şeker gibi ikram malzemelerine ait maliyetler Sosyal Hizmetler Daire Başkanlığı sorumluluğunda olmadığı için O kalemlerle ilgili bu yazımda bir sayısal tespitte bulunamadığımdan bu hizmetlerin ABB bütçesinden aldıkları payları da belirtemiyorum. 31 Mart 2019’da Belediye Başkanı seçilen Sayın Mansur YAVAŞ yönetimindeki Ankara Büyükşehir Belediyesi tarafından bugüne kadar yapılan sosyal yardım ve katkıların artarak devam edeceğinden kimsenin kuşkusu olmamalı. Ancak; ABB bütçesine yıllık yaklaşık 300 Milyon TL gibi çok büyük yük getiren bu hizmetlerin daha çağdaş, insan onurunu incitmeden, etkin, tarafsız ve hakkaniyetli yapılacağından da kimsenin kuşkusu olmamalı. Bu nedenle yeni yönetimiz tarafından yaklaşık 8 aydır bu hususta çalışmalar yapılmaktadır. Örneğin; gıda yardımlarındaki kalitesizlik, son kullanım tarihlerinin geçmişliği, insan sağlığına zararlı paketler içinde sunulmaları gibi hususlar yardım alanların da şikayetlerinin konusu olmaktadır. Bu olumsuzluklar çerçevesinde, Ankara Büyükşehir Belediyesi Sosyal Hizmetler Daire Başkanlığı belediyeden yardım alan 185.000 aile ile ilgili detaylı bir araştırma yapmakta. Bu araştırma neticesinde siyasal düşüncesine ve partisine bakılmaksızın hak etmeyenler bu listeden çıkarıldıktan sonra gerçekten yardıma ihtiyacı olup geçmişte bir sebeple Belediye yardımlarından faydalanamayanlar da mevcut listeye eklendikten sonra Belediye bütçesinden en az 2019’daki kadar bir pay ayrılarak 2020 yılında ve devam eden yıllarda yardımlara devam edilecektir. Ancak, çok önemli bir farkla; 2020 yılından itibaren artık insanların onurları kırılmayacak! Şöyle ki; artık sokaklara park edilen ve üzerine “Büyükşehir Belediyesi Gıda Yardım Aracı” yazılması gibi durumları kimse göremeyecek. Tüm ihtiyaç sahibi ailelerde ev hanımının adına kredi kartı şeklinde bir kart çıkarılacak, her ay belediye tarafından O kart hesabına belli bir miktarda para yatırılacak ve evin hanımı ister süper marketinden ister mahalle bakkalından evinin gıda ihtiyacını karşılayacak veya eğer çocuğunun kırtasiye ihtiyacı varsa istediği kırtasiyeden çocuğuna defter, kalem alabilecektir. Böylece evlerindeki acil ve gerçek ihtiyaçları en iyi bilen anneler hanelerinin gerçek ihtiyaçlarını temin etme imkanına sahip olabileceklerdir. Ankara Büyükşehir Belediyesi tarafından 2019 yılı için ödenen bedelin yaklaşık %30 kadarı ihale, paketleme, işçilik, nakliye masrafları gibi kalemler için harcanmış olduğundan 2020 yılından itibaren uygulamaya sokulacak ve muhtemel adı ANKARA KART veya HALK KART olacak olan kart yöntemiyle yaklaşık %30 tasarruf sağlanacaktır. Yapılan bu tasarruf ta yine ihtiyaç sahiplerine aktarılacak. Yani; 2020 yılında yardım alacakların sayısının yine 185.000 kişi olacağını varsayacak olursak ve bu insanların her birinin geçtiğimiz yıl her ay belediyeden 100 TL karşılığı gıda paketi aldıklarını düşünürsek, bu insanlar 2020 yılından itibaren her ay belediyeden en az 130 TL nakit para alma imkanına sahip olacaklardır. Ankara Büyükşehir Belediyesi sırf bu akılıcı ve gerçekçi yöntem sayesinde yardıma muhtaç olanlara yaptığı yardım miktarını %30 artırmış olacak. Büyükşehir Belediyesi 2020 yılında uygulamaya sokacağı kartın istismarını önlemek için çeşitli önlemler de almayı düşünüyor. Örneğin; O kart tekel malzemesi veya alkollü içecek alımında kullanılamayacak, ya da kart üzerinde ev hanımının ismi ve fotoğrafı olacağından O kartı evin hanımından başkası kullanamayacak. Eğer kartı ev hanımından başkasının kullandığı tespit edilirse kartı iptal edilecek ve kart sahibinden başkasına alışveriş yaptıran işyeri sahibine de çeşitli yaptırımlar uygulanacak. Değerli okurlarım; geçen haftaki yazımda da belirttiğim gibi sosyal devlet anlayışı çerçevesinde yapılan yardımlar keşke ülkemizde de Avrupa ülkelerinde olduğu üzere olsa… Ankara Büyükşehir Belediyesi’nin önümüzdeki yıllarda bir yandan kart uygulamasıyla ihtiyaç sahiplerine yardım edeceğinden ve diğer yandan da ÜRETEN ANKARA PROJELERİYLE Ankara’da istihdam yaratacak hizmetlerde bulunacağından Belediye yönetiminin bir mensubu olarak eminim. Hani derler ya “bizi izlemeye devam edin” diye. Sevgiyle kalın.

Editör: TE Bilisim