Ankara Barosu Mülteci Hakları Kurulu, Suriyeli mültecilere yapılan mahalle ve semt saldırıları ile ilgili açıklama yaptı. Geçen sene 16 Temmuz tarihinde yaşanan Suriyeli mültecilere yönelik saldırıların yıldönümü sebebiyle hatırlatmalarda bulundu. Ankara Barosundan yapılan açıklama şöyle, ’’Geçen yıl 16.07.2016 tarihinde Siteler bölgesinde, özellikle Solfasol semti civarında yaşayan Suriyeli sığınmacılara karşı elim saldırılar gerçekleşmiştir. Bu saldırılar, sivil toplum örgütlerinin aldıkları duyumları kolluk kuvvetleriyle paylaşmalarına rağmen gerekli tedbirlerin alınmaması sebebiyle adeta göz göre göre gerçekleşmiştir. Olayların başlangıcı Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı iki kişi arasında yaşanan ve bıçakla yaralamayla sonuçlanan bir kavganın fotoğraflarının Facebook üzerinden gerçeğe aykırı bir şekilde 'Suriyeliler arkadaşımızı bıçakladı, biz de onları buradan göndereceğiz, bunu onların yanına bırakmayacağız' başlığı ile yayınlanmasına dayanmaktadır. Bu gerçek dışı paylaşım üzerine, bölgede yaşayan vatandaşlarımız galeyana getirilmiş ve bir ay öncesinden planlanan bir tarih olan 16.07.2016 tarihinde örgütlenen gençler, Selçuk Cad., Ulubey Mah., Önder Mah. ve Suriyelilerin yaşadığı diğer bölgelerdeki Suriyeli esnafın dükkanlarını kurşunlayıp içlerindekileri yağmalamışlar ve evlerin camlarını kırmışlardır. Yaşanan olayların yıl dönümü yaklaşırken bu yıl da benzer bir saldırının gerçekleşeceği bilgisi, bölgede çalışan sivil toplum örgütleri tarafından Baromuz Mülteci Hakları Kurulu'na bildirilmiştir.’’ GÜVENLİK GÜÇLERİNE ÇAĞRI Mülteci Hakları Kurulu, güvenlik güçlerine çağrıda bulunarak, ‘’Ülkemizde yaşayan her bireyin can ve mal güvenliği, devletin güvencesi altındadır. Vatandaş olup olmaması fark etmeksizin herhangi bir bireyin can ve mal güvenliğine kasteden her türlü saldırıya karşı önlem alınmalıdır. Devlet kurumları, özellikle güvenlik güçleri, utançla andığımız 6-7 Eylül olaylarına benzer vahim durumların bu kez de Suriyeli sığınmacılar karşı yaşanmasına müsaade etmemelidir. Halkımıza çağrımızdır: Ülkelerindeki savaş ve kaos ortamından kaçarak ülkemize sığınmak zorunda kalan sığınmacılara karşı son zamanlarda yükselen ırkçı ve yabancı düşmanlığı içeren söylemlere karşı sağ duyulu olunmalı; halkımızı tahrik edip galeyana getirme amacı güden gerçek dışı haberlere itibar edilmemelidir. Vatandaşlarımızı açıkça suç işlemeye teşvik eden bu kişilerin, mutlaka yetkili makamlara bildirilmesi gerekmektedir. Unutulmamalıdır ki mültecilik tarih kadar eski bir olgudur ve dünya üzerinde yaşayan her insanın bir gün mülteci olma riski bulunmaktadır. Basına ve kamuoyuna saygılarımızla duyurulur’ ’dedi. (Ahmet Tirej Kaya)  

Editör: TE Bilisim