Ankara 11 İdare Mahkemesi, Mimarlar Odası Ankara Şubesi’nin Ankara Adliyesi’nin yıkılarak ulaşım transfer merkezi olmasına karşı açtığı davada, yürütmeyi durdurma kararı verdi.  Mimarlar Odası Ankara Şubesi kararı, “Adliye mekanlarının erişebilir olmasını engelleyen plan değişikliklerinin telafisi mümkün olmayan zararlara yol açacağı uyarısında da bulunan mahkeme bu karara dur dedi. Bu karar kamu yararını öncelemektedir” dedi. Ankara Büyükşehir Belediyesi’nin Sıhhiye’deki Ankara Adliyesi’ni taşımamasına yargıya taşıyan Mimarlar Odası Ankara Şubesi,  bu kapsamda Ankara Büyükşehir Belediye Meclisi’nin 14.02.2017 tarih ve 360 sayılı kararı ile onaylanan E:1.00 Yençok: Serbest yapılaşma koşulları ile "yaya, taşıt, toplu taşıma araçları bağlantısı ve giriş-çıkışı, transfer, metro, dolmuş, otobüs, teleferik, monoray, Ankara ulaşım depolama, yeraltı çok katlı otoparkı" ve benzeri kullanımlar olarak belirlenmesine ilişkin imar planı değişikliğine ve Ankara Halini Adalet Sarayı olarak planlayan imar planı değişikliğine dava açmıştı. Ankara 11. İdare Mahkemesi, Ankara Altındağ ilçesi 7559 ada 6 parselde yapılan 1/5000 ölçekli nazım ve 1/1000 ölçekli uygulama imar planı değişiklerinin imar mevzuatına, şehircilik ilkelerine, planlama esaslarına ve kamu yararına uygun olmadığı gerekçesiyle yürütmesinin durdurulmasına karar verdi. “ŞEHİRCİLİK VE PLANLAMA İLKELERİNE AYKIRI” Konuyla ilgili açıklama yapan Mimarlar Odası Ankara Şube Başkanı Tezcan Karakuş Candan “ Hukuk sisteminin hukuksuzluğu ve parçalı bir hal almasının mekansal karşılığı olan  adliye yapılarının  bütünlükten uzak parçalanması hukuk yapılarına erişimin zorlaştırılması ve dağınık hale getirilmesi, hukuka ulaşmanın zorluğunun mekansal ifadesidir. Bu kapsamda  Kent mekânlarında hukuk yapılarının  erişebilir olmadığını bu parçacılık zihniyetini hem ulaşım sistemini hem de hukuka ulaşmayı  içinden çıkılmaz bir hale getireceğini, Ankara’nın ulaşım altyapısı ve trafiği buna müsait olmadığını defalarca kez ifade etmiştik. Mahkeme bilirkişi raporunu gözeterek Ankara adliyesinin taşınmasına dur demiştir. Bunun arkası gelecektir” diye konuştu. “HERKES BİR GÜN BİLİMİN YOLUNA GİRECEKTİR, BAŞKA ÇIKIŞ YOLU YOK” Candan, mahkeme gerekçesinde “Her ne kadar davalı idare vekilince bilirkişi raporuna itiraz edilmişse de itirazlar raporu kusurlandırıcı mahiyette bulunmayıp dava konusu plan değişikliklerinin imar mevzuatı ve planlama ilkeleri çerçevesinde değerlendiren bilirkişi raporuna itibar edilmiş, imar mevzuatına, şehircilik ilkelerine, planlama esaslarına ve kamu yararına uygun olmayan Ankara Büyükşehir Belediye Meclisinin 14.02.2017 tarih ve 360 sayılı kararı ile oluşan plan değişikliğinin açıkça hukuka aykırı olduğu sonucuna varılmıştır.  Öte yandan dava konusu işlemin genel düzenleyici bir işlem olduğu dikkate alındığında uygulanması halinde telafisi güç veya imkansız zararlar doğuracağı da açıktır. Açıklanan nedenlerle hukuka aykırılığı açık olan dava konusu işlemin; uygulanması halinde telafisi güç zararlar doğurabileceğinden 2577 sayılı kanunun 27. Maddesi uyarınca teminat alınmaksızın yürütülmesinin durdurulmasına oy birliğiyle karar verilmiştir"  ifadelerine yer verildiğini  belirterek, "Herkes bir gün bilimin yoluna girecektir, başka çıkış yolu yok” dedi. (Oktay BİNGÖL)

Editör: TE Bilisim