Anadolu Nefesli Beşlisi, 2014 yılında hepsi de birbirinden başarılı 5 müzisyenin bir araya gelmesiyle kurulmuş bir grup. Anadolu kültürünü çok sesli müzik formunda düzenleyip dünyaya tanıtmak amacı ile kurulduklarını ifade eden grup; Cem Önertürk, Ufuk Soygürbüz, Kıvanç Fındıklı, Hüseyin Uçar ve Ozan Evruk isimlerinden oluşuyor. Gazetemizin sorularını cevaplayan grup üyesi Ozan Evruk,”Bizler sanatı, müziğin evrenselliğini ve kültürümüzün bütün renklerini tanıtmayı ve yaşatmayı hedefledik ve bu yolda ilerlemeye kararlıyız. Müzik gerçekten de ruhun gıdasıdır. Biz de herkesin ruhuna dokunmak için çok çalışıyor ve tüm sanatseverleri konserlerimize mutlaka bekliyoruz” diyerek konserlerine çağrıda bulundu. Anadolu Nefesli Beşlisi’nin en yakın konser tarihi ise 13 Şubat. Grup, ‘Sevgililer Günü Özel Konseri’ ile Çankaya Belediyesi Yılmaz Güney Sahnesi’nde olacak. Öncelikle Anadolu Nefesli Beşlisini tanıyabilir miyiz? Nasıl ve ne zaman kuruldunuz? Grubumuz 2014 yılında dünyaca ünlü nefesli beşli eserlerini yorumlamak, Türk bestecilerin nefesli beşli için yazmış olduğu eserleri tanıtmak ve Anadolu kültürünü çok sesli müzik formunda düzenleyip dünyaya tanıtmak amacı ile kurulmuştur. Grubumuz üyelerinden Cem Önertürk ve Ufuk Soygürbüz 1998 yılında müzik öğrenime beraber başladılar ve bu yıldan itibaren birçok projede birlikte oldular. Öğrenimimiz sırasında farklı okullarda olmamıza rağmen bir konser de beraber çalışma ve birbirimizi tanıma fırsatımız oldu. Daha sonra farklı nefesli beşli projelerinde çalıştık. 2014 yılında Samsun Devlet Opera ve Balesi klarnet sanatçısı Kıvanç Fındıklı ve korno sanatçısı Hüseyin Uçar ile bir araya gelmemizle beraber grubumuz hedefleri doğrultusunda kurulmuş oldu. Grubunuzda yer alan üyelere tek tek bakıldığı zaman hepsinin de çok başarılı müzisyenler olduğu ve iyi eğitimler aldıklarını görmek mümkün. Bu anlamda 5 müzisyeni bir araya getiren ne oldu? Bizleri bir araya getiren en büyük şey birlikte kaliteli ve hedefli müzik yapma tutkusu oldu. Farklı kurumlarda ve hatta farklı şehirlerde çalışan sanatçılarımız bu tutkuyla büyük özveriler göstererek yoğun bir çalışma temposuyla düzenli olarak çalışmaktadır. Yaptığınız müziğe gelince nefesli çalgılarla Aşık Veysel gibi sanatçıların Anadolu müziklerini batı müziği formatında yorumladığınız görülüyor. Çizginiz bu şekilde devam mı edecek? Grubumuzun en büyük hedeflerinden biri Anadolu kültürünü dünya sahnelerine taşımak. Sadece Türkülerimizi değil çok sesli müzik formunda yazılmış Türk bestecilerin eserlerini de tanıtmak en büyük hedefimiz. Mutlaka bu çizgiyi koruyacağız ve daha da geliştireceğiz. Peki repertuvarınızı belirlerken nelere dikkat ediyorsunuz? Öncelikle konser verdiğimiz salonun izleyici kitlesi çok önemli bizim için. Seyircinin dikkatini kaybetmemek için izleyici kitlesinin tahmini beklentileri üzerine çalışmalar yapıyor repartuvarımızı ona göre belirleyip konser sonrası seyirciden çok olumlu geri dönüşler alıyoruz. Biraz da projelerinizden konuşalım. Avrupa’dan Anadolu’ya projenizden ve diğer projelerinizden bahsedebilir misiniz? “Avrupa’dan Anadolu’ya”  en çok beğeni toplayan konuk sanatçılarla beraber yaptığımız çok yönlü ve renkli projemizdir. Klasik batı müziğinin dünyaca bilinmiş eserlerini anlatımlı örnekler ile seslendirerek şan sanatçıları ve dansçılarla beraber sinevizyon gösterimi ile seyircilerimize uzun süre unutamayacakları bir konser deneyimi yaşatıyoruz. “Viyana’dan Anadolu’ya Esintiler”  opera repartuvarının en güzel örneklerini ve Anadolu’ya ait değerli eserlerin özgün düzenlemeleri ile soprano Özgecan Gençer ile 2017 yılbaşı için özel hazırlanmış bir projedir.  2017 senesinde hayata geçirdiğimiz bir başka proje olan L’orient Express ile Paris ve İstanbul arasında sefer yapan tren hattının tarihe tanıklığı anlatılırken bir yandan güzergâhı üzerinde bulunan ülkelerin bestecilerinin nefesli beşli için yazılmış olan eserleri ile müzikal bir yolculuğa çıkıyoruz. “Anadolu’dan Esintiler” ise tamamen Türk bestecilerin nefesli beşli için yazmış olduğu eserlerle birlikte klarnet sanatçımız Kıvanç Fındıklı’nın büyük bir özenle Anadolu ezgileri ile yapmış olduğu düzenlemelerden oluşmaktadır. İlerisi için nasıl projeleriniz ve planlarınız var? Öncelikli olarak planlarımız arasında yapmış olduğumuz projeleri bir albümde toplamak var. İlk olarak Türk bestecilerin eserlerinden ve düzenlemelerden oluşan bir albüm hedefimiz. Konserlerimizi konser salonlarının dışında ulaşabileceğimiz her yere taşımak da her zaman hedeflediğimiz ve çok önem verdiğimiz bir konudur. Konser çalışmalarınızdan bahseder misiniz? Yıl boyunca gelen konser teklifleri ve konser başvurularımız doğrultusunda her ay farklı illerde sanatseverler ile buluşma imkânı buluyoruz. Önümüzdeki konser programı; 13 Şubat Sevgililer Günü Özel Konseri Çankaya Belediyesi Yılmaz Güney Sahnesi, 7 Mart Bilkent Müzik Günleri ve 15 Nisan Erimtan Arkeoloji ve Sanat Müzesi Ankara, 5 Nisan İzmir Ahmet Adnan Saygun Konser Salonu, 27 Nisan Mersin Müzik Festivali ve 2 Haziran İKSV İstanbul Festivali. Son olarak gerek kendi grubunuz ile ilgili gerekse de müzik üzerine eklemek istedikleriniz var mı? Çok büyük özveriler ile hazırlanmış bir grubuz. Farklı şehirlerde farklı kitlelere hitap ediyor çok sesli müzik formunda yazılmış eserleri büyük bir özenle hazırlayıp seyircinin beğenisine sunuyoruz. Bugüne kadar yapmış olduğumuz bütün konserlerden seyircinin çok sesli müziğe olan ön yargısını kırıp bizleri çok mutlu eden güzel geri dönüşler aldık. Bizi ilk defa görecek dinleyecek olan seyirciler mutlaka bunu tecrübe etsinler. Bizler sanatı, müziğin evrenselliğini ve kültürümüzün bütün renklerini tanıtmayı ve yaşatmayı hedefledik ve bu yolda ilerlemeye kararlıyız. Müzik gerçekten de ruhun gıdasıdır. Biz de herkesin ruhuna dokunmak için çok çalışıyor ve tüm sanat severleri konserlerimize mutlaka bekliyoruz. (Türkan ÇATAL)  

Editör: TE Bilisim