Başkentliler hafta sonu tatillerinde müzelere akın ettiler. Ankara’nın en değerli müzelerinden biri olan Anadolu Medeniyetleri Müzesi, hafta sonu ziyaretçi akınına uğradı. Yalnızca Ankaralıların değil, şehir dışından gelen vatandaşların da ilgi odağı olan Anadolu Medeniyetleri Müzesi, tarihi ve kültürel birikimiyle, gezenleri kendisine hayran bıraktı. HAFTA SONU MÜZELERDE GEÇTİ Anadolu Medeniyetleri Müzesi’nde hafta sonu ziyaretçi akını yaşandı. Çevre illerden gelen yerli turistler, Ankara gezilerine müzeler ile başladılar. Çevre illerden gelen ziyaretçilerin yanı sıra, Ankaralılar arasında da hafta sonu tatilini müzelerde geçirmek isteyenler vardı. Rahmi Koç Müzesi, Etnografya Müzesi gibi müzelerin yanı sıra Anadolu Medeniyetleri Müzesi’nde de yoğun bir kalabalık vardı. Çoğu şehir dışından gelen misafirlerin hepsi müzeden memnun bir şekilde ayrıldılar. Tur otobüsleri ve firmaları ile Antalya, Manisa, Mersin, İzmir gibi şehirlerden Ankara’yı gezmek için gelen misafirler Anadolu Medeniyetleri Müzesi ile tarihe tanıklı ettiler. Kırıkkale’den hafta sonunu Ankara’da geçirmek ve Ankara’yı gezmek için gelen bir aile müzeyi çok beğendiklerini, bundan sonra her hafta sonlarını yakın illerdeki müze ve tarihi eser gezilerini ayıracaklarını söyledi. Müzeyi gezenlerden Mahmut Ceyhan, ‘’Ankara’ya çok yakın bir yerde, Kırıkkale’de yaşıyoruz. Ama bu seneye kadar böyle gezilere hiç çıkmamıştık. Bu hafta sonu da Ankara’ya geldik. Bütün müzeleri gezdik. Beklemediğimiz bir kalabalık vardı. İnsanlar artık AVM’lerde gezmekten yoruldular. AVM’lerde vakit harcamak yerine bu tip kültürel ve tarihi etkinliklerde bulunabilir. Hem kültürel açıdan faydalı hem de gerçekten insanın ruhu dinleniyor. İnsan kendini sorgulamaya başlıyor. Yani insanlığın o günlerden bu günlere kat ettiği yolu görmek bizleri etkiliyor’’ dedi. YARIM MİLYON ZİYARETÇİ Üniversite projeleri için Ankara’daki müzeleri gezeceklerini bildiren Erzurum Atatürk Üniversitesi öğrencilerinde, Ceylan Ş. ve Ali G., ‘’Anadolu’nun her karışı gerçekten çok değerli. Biz de dönem proje ödevimiz için bir şehirdeki müze rehberini hazırlamayı seçtik. Bunu uzaktan sadece internetten araştırarak da yapabilirdik ama biz hazır fırsat varken gelip yerinde gezmek istedik. Çünkü Anadolu Medeniyetleri Müzesi kendine özgü koleksiyonlarıyla dünyanın sayılı müzeleri arasında yer alıyor. Anadolu zaten medeniyetler beşiği olarak biliniyor. Bu nedenle bu müzeyi görmek hem bizim bilgi birikimimiz açısından hem de kültürel birikimimiz açısından çok önemli’’ ifadelerini kullandılar. Ankara Anadolu Medeniyetleri Müzesi 2017 yılında yarım milyon ziyaretçiyi ağırladı. Kültür ve Turizm Bakanlığı’nın 2015 yılında yayınladığı verilere göre Türkiye’de en çok ziyaret edilen müzeler arasında 9.sırada yer aldı. 2015 yılında Anadolu Medeniyetleri Müzesi’ni 272.814 misafir ziyaret etmişti. Anadolu Medeniyetleri Müzesi Anadolu Medeniyetleri Müzesi, Ankara'nın Altındağ ilçesinde bulunmaktadır. Ankara’da, Anadolu’nun arkeolojik eserlerini sergileyen ve dünyanın sayılı müzeleri arasında yer alan bir müzedir. Atpazarı semtinde, Ankara Kalesi’nin dış duvarının güneydoğu kıyısında, yeni işlev verilerek düzenlenmiş iki Osmanlı yapısında yer alır. Bu yapılardan biri Veli Mahmud Paşa tarafından yaptırılan Mahmut Paşa Bedesteni, diğeri Rum Mehmet Paşa tarafından yaptırılan Kurşunlu Han’dır. Başlangıçta sadece Hitit dönemine ait eserlerin sergilendiği müze, daha sonra diğer uygarlıklara ait eserlerle zenginleşmiş ve Hitit Müzesi olmaktan çıkıp, Anadolu Medeniyetleri Müzesi haline gelmiştir. Bugün kendine özgü koleksiyonları ile dünyanın sayılı müzeleri arasında yer alan bu müzede, Paleolitik Çağdan başlayarak günümüze kadar Anadolu arkeolojisi sergilenmektedir. ROMA HAMAMI’NDA ESERLER Ankara’da ilk müze, Kültür Müdürü Mübarek Galip Bey tarafından 1921 yılında kalenin Akkale olarak isimlendirilen burcunda kurulmuştur. Bu müzenin yanı sıra Augustus Mabedi ile Roma Hamamında da eser toplanmıştır. Atatürk’ün telkinleriyle merkezde bir “Eti Müzesi” kurma fikrinden hareket edilerek diğer bölgelerdeki Hitit eserleri de Ankara’ya gönderilmeye başlanınca geniş mekanlara sahip bir müze binası gerekli görülmüştür. O zamanki Kültür (Hars) Müdürü Hamit Zübeyr Koşay tarafından, devrin Maarif Vekili Saffet Ankan’a metruk halde bulunan Mahmut Paşa Bedesteni ve Kurşunlu Hanın onarılarak müze binası olarak kullanılması önerilmiş, bu fikir kabul edilerek, 1938 yılından 1968’e kadar devam eden bir restorasyon çalışması başlatılmıştır. Bedestenin orta bölümünde yer alan kubbeli mekanın büyük bir kısmının onarımının 1940 yılında bitirilmesi ile eserler, Alman Arkeolog H. G. Guterbock başkanlığındaki bir heyet tarafından yerleştirilmeye başlanmış, 1943 yılında binaların onarımı devam ederken, orta bölüm ziyarete açılmıştır. Bu bölümün onarım projesi Y. Mimar Macit Kural, ihale sonrası onarımı ise Y. Mimar Zühtü Bey tarafından yapılmıştır. 1948 yılında Müze İdaresi Akkaleyi depo olarak bırakıp, Kurşunlu Hanın onarımı tamamlanan dört odasına yerleşmiştir. Kubbeli mekanın çevresindeki arastanın restorasyon ve teşhir projeleri Anıtlar Yüksek Mimarı İhsan Kıygı tarafından hazırlanmış ve uygulanmıştır. Beş dükkan orijinal halde bırakılıp, dükkan aralarındaki bölmeler kaldırılmış ve böylece, teşhir için geniş bir çevre koridoru elde edilmiştir. Müze yapısı 1968 yılında son şeklini almıştır. Bugün idari bina olarak kullanılan Kurşunlu Han’da araştırmacı odaları, kütüphane, konferans salonu, laboratuvar ve iş atelyeleri yer almakta, Mahmut Paşa Bedesteni ise teşhir salonu olarak kullanılmaktadır. 68 MÜZE ARASINDAN BİRİNCİ SEÇİLDİ Bugün kendine özgü koleksiyonları ile dünyanın sayılı müzeleri arasında yer alan Anadolu Medeniyetleri Müzesinde, Anadolu Arkeolojisi, Paleolitik Çağdan başlayarak günümüze kadar Osmanlı devrinin bu tarihi mekanlarında kronolojik bir sırayla sergilenmektedir. Avrupa Konseyi’ne bağlı Avrupa Müze Forumu (European Museum Forum) tarafından verilmekte olan Avrupa Yılın Müzesi Ödülü’nü 1997 tarihinde İsviçre’nin Lozan kentinde 68 müze arasından birinci seçilerek almıştır. Türkiye’de bu ödülü kazanan ilk müzedir. Müzede yer alan ve MÖ 6200 yıllarına tarihlenen Çatalhöyük kent planını içeren harita, dünyanın bilinen en eski haritasıdır. (Rozita Merve HAMİDİ)

Editör: TE Bilisim