İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener, partisinin grup toplantısında konuştu. Gündeme dair değerlendirmelerde  bulunan  İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener, ’Sayın İmamoğlu İBB Başkanı olarak seçilmiştir. Bunun dışındaki bir karar siyasi gasp olur. Buna ne biz ne de milletimiz razı olur diyerek  ‘’Söz ve yetki milletindir’’ " ifadesini kullandı. İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener, partisinin TBMM'deki grup toplantısında gündeme ait çarpıcı açıklamalarda bulundu. Konuşmasının başında çocuk istismarı ve kadına şiddet konusuna değinen Akşener, bir daha bu tür olayların tekrarlanmaması için caydırıcı adımların atılarak cezaların en üst seviyeye çıkarılması gerektiğini dile getirdi. Akşener'in konuşmasının satır başlarını şunlar oluşturdu: ‘’Her yıl Nisan ayında bazı ülkeler 1915 yılında yaşanan olaylara ilişkin Türkiye'yi karalamaya devam ediyor. Tarih bütün hakikati ile ortadadır. Soykırım iddiaları iftiradır. İktidarın bu konudaki duruşunu destekliyoruz.’’ Akşener: ‘’Seçim sonuçlarının hayırlı olmasını diliyorum. Bütün vatandaşlarımıza teşekkür ediyorum. Seçimi kazanmış bütün kardeşlerimi ayrım gözetmeksizin tebrik ediyorum. İktidar partilerinin seçim kampanyasında kullandıkları dili gördük. Ekonomiyi konuşturmamak için seçim meydanlarını savaş alanına çevirmek istediler. Sayın Temel Karamollaoğlu ile beni Kandil ile sözleşme imzalayacağımızı söyleyecek kadar alçaldılar. Oysa ekonomide yaşananları perdelemek mümkün mü? Milletin sandıktan umudu kestiği yerde fırsat kollayan tezgahlara gün doğar. Artık AK Partililer bile duruma isyan etmektedir. Seçim gecesi sonucu kabul ettiğini imaa eden Sayın Erdoğan'a sormak istiyorum, 'Balkondaki konuşmalarınızı neden terk ettiniz?' İstanbul seçimlerine hukuk dışı müdahale bütün vatandaşlarımızı rencide eder. Yapmayın. Bu tür bir oyun size verilen oyları da gayri meşru kılar. Ülkemize ve milletimize bu kötülüğü yapmayın.’’  AKŞENER: TARİH SAYIN CUMHURBAŞKANI'NI BİR YOL AYRIMINA GETİRMİŞTİR Sayın İmamoğlu İBB Başkanı olarak seçilmiştir ifadesini kullanan Akşener, ‘’ Bunun dışındaki bir karar siyasi gasp olur. Buna ne biz ne de milletimiz razı olur. Söz ve yetki milletindir. Tarih Sayın Cumhurbaşkanı'nı bir yol ayrımına getirmiştir. Ya milli iradeyi tanımayacak ya da milletin kararına saygı duyacaktır. Erdoğan, Kenan Evren'i bile sollayacak bir karara imza atarsa millet affetmez. Aziz milletimizin kararına saygı duyun. YSK emir ve talimatla milletin kararını değiştiremez’’ dedi. ‘’SÜRECİ UZATARAK, VİCDANLARI UYUŞTURAMAZSINIZ’’ Akşener: ‘’Artık iyice anlaşılmıştır ki maksat hak aramak değil, halkın kararını araklamaktır. Süreci uzatarak, vicdanları uyuşturamazsınız. Cumhur İtttifakı'nın sayın genel başkanlarına hatırlatmak isterim ki, ikinci bir 7 Haziran-1 Kasım hayali kurmak tam bir kanunsuzluktur. YSK üyelerini vicdanlarına ve adalete kulak vermeye çağırıyorum. Ve uyarıyorum, aziz milletimizin önüne çıkacak yüzünüz dahi kalmaz. ’’ ‘’TAKİP ETTİM BERAAT ETTİLER’’ ‘’Ana muhalefet lideri linç girişimine maruz kalmıştır. Bunun bir şehit cenazesinde yapılması olayın vehametini göstermektedir. Linç girişiminin devamındaki gelişmeler Türkiye'nin iktidar eliyle bir uçuruma sürüklendiğini gösteriyor. Hatırlayın bu zihniyetin yönlendirdiği bir grup şuursuz gece vakti evimi basmıştı. Takip ettim beraat ettiler. Sayın Kılıçdaroğlu'na yumruk atan şuursuz serbest bırakıldı. Bir de kendi gibi şuursuzlarla fotoğraf çektirdi. Tweet atanı tutuklayıp, yumruk atanı salıvermek hukukun paspas edilmesidir. Ne işi var orada" diyerek üste çıkmak akıl tutulmasıdır. Cumhurbaşkanı'na yakışan herkesi şehitlerimize sahip çıkmaya çağırmaktır.’’ Konuşmasının sonlarına doğru MHP lideri Bahçeli'nin "Büyükşehir Belediye Başkanları, ilçe belediye başkanlarını atasın" önerisine ise sert tepki gösteren Akşener şunları kaydetti: ‘’Sadece ideolojik bir savruluş değil, aynı zamanda ülkeyi vilayetlere bölecek bir durumun alt yapısını oluşturmaktır. Ortağı bu aziz millete 'Zillet' diyerek bizi çukura itmeye çalıştı, ama Sayın Erdoğan düştü o çukura. Cumhurbaşkanı'nı kendi siyasi rehineleri haline getirmeye çalışan, ellerindeki medyayla apaçık provakasyon tezgâhlayanlar parti içi mesele olmanın ötesine geçmiş, Türkiye'nin sorunu haline gelmiştir.’’ (Eren GÜVENDİK)