İYİ Parti Genel Merkezi’nde düzenlenen basın açıklamasında konuşan İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener, Ülkeyi on yıl boyunca one minute ile yönettiler ifadelerini kullandı. Bir devlet bakanı görevinin ekonomiyi yönetmek olmadığını belirten Akşener, “Ekonomiyi güven yürütür. Siyasi iktidara düşen ise bu güveni sağlamaktır” dedi. Dünyanın artık boş lafla yürümez hale geldiğini söyleyen Akşener, “Direksiyonu boş laf söyleyen yorgun şoförün elinden alacağız. Bu direksiyonu aldık mı doğru bir yol almış olacağız. Ekonomi de ne yapacaksınız diyenlere söylüyoruz; Biz ekonomiyi işin ehline, bilene bırakacağız. Ekonomiyi yürütmek onların işidir. Merkez Bankasını, serbest bırakacağız yani bağımsız olacaklar. Bütçeleri tabana yayarak vergileri düşürmeyi planlıyoruz” şeklinde konuştu. “KUDÜS’TE YAŞANANLAR BİR İNSANLIK SORUNU, BİR KATLİAMDIR” Kudüs'te yaşananlar hakkında konuşan Akşener, "Bu toplantıyı, yaşadığımız iki vahim nedenle, yapma gereği duyduk. Birisi dış politikadaki, diğeri, ekonomideki gidişatla ilgili. Kudüs'te yaşananlar, artık bir bölgesel sorun olmaktan, çok daha öteye, bir insanlık sorunudur, bir katliamdır. Daha da kesin söylemek gerekirse, bir tarafta en büyük güç odaklarının, diğer tarafta, hiçbir gücü olmayanların, bir tarafta en ağır silahların, diğer tarafta, sadece taşların ve sopaların olduğu, bir tarafta, dünyanın en acımasız saldırganlarının, diğer tarafta eli kolu bağlanmış olanların yaşadığı, insanlık tarihinin en adaletsiz, en eşitsiz savaşı yaşanmaktadır. Böyle zamanlarda, devletlere ve devlet temsilcilerine düşen, sadece kınamak olmamalıdır. Tıpkı ülkemiz yöneticilerin yaptığı gibi, sadece kınamak, mevcut durumun devamını sağlamaktan öteye gitmez. Ölüm dediğiniz, katliam dediğiniz durumların, sözlere tahammülü yoktur. Büyük yanlıştan büyük ders çıkarmak gerekir. Kudüs'te yaşanan, bizim acılarımızın parçası olan vahim durumun en büyük yanlışlarından biri, Türkiye'nin tutarsız ve içi başka dışı başka dış politikasıdır. Bir yandan, Müslüman dünyanın temsilcisi, iddiasını taşıyıp, diğer taraftan, o Müslüman dünyaya, eziyet yapanlarla çıkar birliktelikleri kurmaya devam etmek yanlıştır. Her felaket durum, sözle değil fiille, aksiyonla karşılık bulmazsa, itibarlı bir politikaya sahip olamazsınız" ifadelerini kullandı. “TÜRKİYE OLDUKÇA FİLİSTİN YALNIZ OLMAYACAKTIR” Akşener: "Türkiye Cumhuriyeti'ne ve bölgeye yapılacak en büyük iyilik, ülkemizi yönetenleri, 'lafla peynir gemisi yürütmekten' men etmektir. Ekran önündeki bir 'one minute' ile, 9 yıl idare ettiler, bu 9 yılda, binlerce Filistinli kardeşimizin katledilmesi, hiç durmadı. Bu çok acıdır. Yaşanan son vahim durum, ülkemiz yöneticilerine, artık dürüst, tutarlı ve ciddi bir dış politika ihtiyacını göstermeye yetmelidir. Filistin halkına, desteğimizi göstermek istiyorsak, bundan daha etkin ve sonuç alıcı bir dış siyaset tavrı olamaz. İlk gün söylediğim gibi, Türkiye var oldukça Filistin yalnız olmayacaktır. Türkiye'nin çevre coğrafyasında yaşanan, yaşanacak olan her durumda, bizim dış politika anlayışımızın büyük önemi vardır. Tavır ve kararların bu sorumluluk içerisinde olması lazımdır. Bir kez daha, çocukların, masum insanların katledilmesinden duyduğum acıyı ve üzüntüyü paylaşmak isterim" diye konuştu. "DOLAR ALDI BAŞINI GİDİYOR” Doların başını almış gittiğine dikkat çeken Akşener konuşmasına şu şekilde devam etti: “Bu toplantının ikinci nedeni ise malumunuz, ekonomideki büyük savrulmadır. Deprem olması için seçimleri bekleyenler, nerede yaşıyorlar, kimlerin diliyle konuşuyorlar bilemem, ama Türkiye'de yaşamadıkları, Türkçe konuşmadıkları kesindir. Dolar aldı başını gidiyor, ülkemizin durumu, uçuruma yuvarlanacak bir otobüse benziyor. Ve maalesef, hepimizin içinde olduğu o otobüsün direksiyonunda da, yorgun bir şoför var. Yorgun şoförün direksiyon başında oturma ısrarı sorumsuzluktur. O yorgun şoför, Londra'da, yine sorumsuz, sorumluluktan uzak bir konuşma yaptı. Direksiyon o yorgun şoförün elinden alınmazsa, ülkemizin o otobüsün içinden canlı çıkma ihtimali yoktur" dedi. "HEDEFLER DAHA YOLUN BAŞINDAYKEN TÜKENMİŞTİR” Akşener, "Ekonomi, öngörü isteyen, aşağı yukarı tahminler yapılması gereken bir alandır. Bırakın uzun vadeli tahmin ve hedefleri, resmi ağızlardan sabah yapılan açıklamaların, akşama kalmadan geçersizleştiğine şahitlik ediyoruz. Balon misali patlayan, 2023 hedefleri bir kenara, Sayın Erdoğan ve ekibinin, 2018 yılı hedefleri, daha beşinci ayın başında, tükenmiş ve bitmiştir. Uzun dönemdir süregelen, ekonomideki sapma eğilimi, artık çözülme sürecine girmiş durumdadır" açıklamalarında bulundu. (Ekin HAZAL DOĞRUYUSEVER)