Aylar öncesinden hazırlıklarına başlanan ’Kars, Ardahan, Iğdır (KAI) Tanıtım Günleri’ Ankara Atatürk Kültür Merkezi’nde 14 Eylül’de açıldı. Kars, Ardahan ve Iğdır’dan ürünlerini tanıtmak için Atatürk Kültür Merkezi’ne gelen üreticiler Ankaralıların ilgisinden oldukça memnun. Kars balını tanıtmak için gelen Meryem İncesu ilgiden memnun olduğunu belirterek Ankaralıları Atatürk Kültür Merkezi’ne davet etti. YÜKSEK RAKIM, KALİTELİ BAL Kars’ta bal üretmeye babasıyla başlayıp, evlendikten sonra da eşiyle devam ettiğini belirten Meryem İncesu Kars balına dair şunları söyledi: “44 yaşındayım, 35 yıldır da balcılık yapıyorum. Kars balının en önemli özelliği Kars platosunun 2200 gibi yüksek rakımlarda olması, bu da yetişen çiçek sayısını da haliyle artırıyor. Bu konuyla ilgili yapılan araştırmalara göre Kars’ta yetişen çiçek sayısı 300-400’ü bulmakta. Yüksek rakım ve çiçek sayısının fazla olması da haliyle Kars balını kıymetli yapıyor.” “İNSANLAR TEDİRGİN” Fuarda bulunmalarının en önemli nedeninin Kars balını tanıtmak olduğunu söyleyen İncesu: “Fuarda balımızın tadını birebir insanlara, gelen misafirlere tattırmak; balımızı insanlara tanıtmak istiyoruz. Bala ilgi çok burada ama insanlar tedirginlikle yaklaşıyorlar. Piyasada sahte bal çok olduğundan ve sahte bal hakiki balın önüne geçtiğinden burada tanıttığımız balımız sahte mi değil mi diye insanlar tedirginlikle yaşıyorlar. Standımıza gelen misafirlerin tedirginliklerini kırmak için sahte olmadığını onlara anlatıyoruz, balımızın tadını tattırıyoruz.” dedi. “SAHTE BALIN ÖNÜNE GEÇİLMELİ” İncesu sahte bal üretimine dikkat çekerek şunları belirtti: “Devletimiz sahte bal satışlarının önüne geçmek için caydırıcı cezalar vs. getirmelidir. Bunun için ne yapabilir? Öncelikle bal ile ilgili konularda dünya standartlarına yetişmelidir. Mesela glikoz şurubunun dünyada kullanımı %5 iken, Türkiye’deki kullanımı ise %55’leri bulmakta. İster istemez sahte bal üreticileri de bunu fırsata çevirerek arının gidip de hiç görmediği, konmadığı çiçeklerden sahte bal üretiyorlar. Bu da gerçek tadın, gerçek balın, sağlıklı bir besin gıdası olan balın sağlıksız bir gıda haline getirilmesine sebep oluyor. Fırsatçıların belki işine yarıyor bu durum ama gerçek bal üreticilerini çok zor duruma sokuyorlar. Hem ekonomik olarak, hem de insanların bal alırken tedirginlik yaşamalarında biz gerçek bal üreticileri olarak zor durumda kalıyoruz, mağdur oluyoruz.” KİMYASAL BAL TÜKETİLMEMELİ Bal tüketicilerine seslenen İncesu: “Türkiye Bal Üreticileri Merkez Birliği 81 ilde faaliyet göstermektedir. Ellerinden geldiğince bu birlik aracılığıyla balı temin etmeye çalışsınlar. Bağlı bulundukları sivil toplum örgütleriyle iletişim halinde olarak ürünlerin birebir kendisine ulaşsınlar ve onları tüketsinler. Ülkemizde maalesef büyük ulusal marketlerde 7.90 TL’ye ballar alıp, insanlara 12-13 TL’ye satıyorlar. Bu balların hiçbir tanesi kovandan yani doğadan elde edilmiş değildir. Sadece fabrikalarda kimyasallarla yapılmış olan ballardır. Bunlar da bugün insan sağlığını fazlasıyla olumsuz yönde etkilemekte. Artık yeni doğan bebeğin bile hasta olarak doğdunu görüyoruz. Bunun en büyük sebebi bir malın ya da yiyeceğin üretiminde direkt doğadan değil de kimyasal ürünlerle fabrikalarda üretilmesinden kaynaklanmakta. İşte bal üretimi de ne yazık ki fabrikalarda, doğayla hiçbir şekilde teması olmadan kimyasal ürünlerle üretilmektedir. Sadece insanın tüketmesiyle değil, anne babasının tüketmesiyle de bu durum yaşanmakta, bu da doğacak bebeği bile etkilemektedir. Bir besin düşünün ki Kuran’da bahsediliyor ama o besin şuan insanlar için zararlı hale gelmiş durumda. Bunun önüne geçmek için doğadan birebir gerçek üreticisinden üretilen ürünleri yemeye, tüketmeye özen göstermek gerekiyor.” dedi. “ÇİÇEK BALIN ÖZÜDÜR” Balın tarifini yapan İncesu sözlerine şöyle devam etti: “Bal arıların, çiçeklerin özünü alarak belli bir mesafede uçarak kendi ‘fabrikalarında’ işleyerek getirip kovanlarında gözlere koydukları nektardır. Ama maalesef bugün bal denince insanların aklına tatlı bir yiyecek geliyor. Sağlıklı ya da sağlıksız olmasının da birçoğuna göre hiçbir önemi yok. Çiçekler balın özüdür. Bunların içinde çiçeklere ait polenler olmalı, arıların kendisinden katmış olduğu enzimler olmalıdır. Çünkü çiçekten alınan bal da nektar da bal değildir. Onu arı dediğimiz canlının kendi ‘fabrikasında’ işleyerek oluşturmasıdır.  Özetle bal arı ve çiçeğin bir araya gelmesiyle olur, birinden biri eksikse ortaya çıkan bal değil, sağlıksız bir üründür.” ALTERNATİF TIPTA BAL KULLANIMI İncesu balın en hızlı kana karışan besin olduğunu söyleyerek: “2 yaşından küçük çocukların balı tüketmemesini söylüyoruz. Bu uyarı bal zararlı bir ürün olduğundan değil de çocuklarda kan basıncı hızlı olduğundan 2 yaşından küçük çocukların hakiki balı tüketmemelerini alıcılara iletiyoruz. Çünkü bal hızlı bir hücre yenileyicidir. Protein değeri yüksektir, besleyici özelikleri vardır. Birçok hastalığı temelden çözer. Kimyasal tıptan kaçıp alternatif tıpta çözüm arayanlarınsa ilk kullandıkları ürün bal olmuştur artık. Yara tedavisi, hücre yenileme, bünyenin daha güçlenmesi ve metabolizmanın iyi çalışması için alternatif tıp tarafından bal kullanılmakta. Ama burada son kez eklemek gerekir ki bu dediklerimin hepsi ancak ve ancak gerçek bal tüketilince olmaktadır.” dedi. Türkan ÇATAL

Editör: TE Bilisim