Mustafa Kemal Atatürk’ün, Ankara’ya gelişinin 98.yıldönümü çeşitli etkinliklerle kutlandı. 27 Aralık 1919’da Atatürk’ün Ankara’ya gelişi, Ankaralılar tarafından büyük bir coşku ve sevinçli karşılanmıştı. Atatürk’ün Ankara’ya gelişinin 98.yılında da aynı heyecan devam ediyor. ATATÜRK’ÜN ANKARA’YA GELİŞİ Ankaralılar Mustafa Kemal Paşa ve Temsil Heyeti üyeliğine seçilenleri Ankara’ya davet ettiler. 26 Aralık 1919’da Mustafa Kemal ve arkadaşları en son uğrak yerleri olan Kaman’dan ayrılırken Ankara’da da büyük bir karşılama hazırlığı tertip ediliyordu. 27 Aralık 1919 Cumartesi günü halk erken saatlerden başlayarak sokaklara dökülmüştü. Ankaralılar heyecan içerisinde bekliyordu. Sonunda saat: 14.00’te Dikmen sırtlarında Mustafa Kemal ve arkadaşları göründü. Halkın yanına geldiklerinde önce O, sonra arkadaşları otomobillerinden indiler. Seğmenler oyunlar oynuyor, binlerce kişi sevinç gösterilerinde bulunuyordu. Başında boz kalpağı ve boz renkli kemerli paltosuyla Mustafa Kemal kendinden emin adımlarla yürüdü. Onları Yahya Galip, Ali Fuat (Cebesoy), Mehmet Rıfat gibi Ankara’da bulunan komutan ve yöneticiler karşıladılar. Ali Fuat Paşa’nın “Ankara’yı nasıl buldunuz Paşam?” sorusuna Büyük Önder, “Cidden fevkalâde, tebrik ederim. Ankara hakikaten millî bir merkez haline gelmiş” diyerek karşılık verdi. Önce Valilik binasına giderek Vali Vekili Defterdar Galip Beyi makamında ziyaret eden Mustafa Kemal Paşa, memurlar ve halkın ileri gelenleri ile görüştükten sonra, Ankara Ziraat Mektebindeki karargahına yerleşti. ANKARA ONURSAL HEMŞEHRİLİĞİ Artık Kurtuluş Savaşı hazırlıkları Ankara’da sürdürülmeye başlanmıştı. Anadolu Ajansı ve Telgrafhane kurularak yurt içi ve yurt dışı haberleşme imkanı sağlanmıştı. 23 Nisan 1920’de Ankara’da Türkiye Büyük Millet Meclisi açıldı. Memleket artık Türkiye Büyük Millet Meclisi Hükümeti tarafından idare ediliyordu. 9 Eylül 1922’de en son düşman birlikleri İzmir’den atılana dek Kurtuluş Savaşı Ankara’dan yönetildi. Ankaralılar, Mustafa Kemal’e Ankara’nın Onursal Hemşehriliğini teklif ettiler. O da bu teklifi 5 Ekim 1922’de kabul etti. 13 Ekim 1923’te Ankara, Türkiye Cumhuriyeti’nin Başkenti oldu. Atatürk’ün Ankara’ya gelişi, Türk milletinin tarihi açısından çok önemli bir yere sahiptir. Birinci Dünya Savaşı gerçekleştikten sonra Osmanlı Devleti bu büyük savaşta yenilgiye uğramış oldu. Bu yenilginin ardından Osmanlı Devlet'inin güçsüz ve sarsıntılı durumundan faydalanmak isteyen düşman kuvvetler dört bir taraftan yurda saldırmaya başlamışlardır. Birinci Dünya Savaşı sonrasında imzalanmış olan Sevr Antlaşmasına göre Osmanlı Devleti düşman devletler tarafından bölüne bilecektir. En başta işgal edilen iller arasında Urfa, Maraş, Antep, Adana, Antalya bulunmaktadır. Bunların yanı sıra Osmanlı Devlet'inin merkezi olarak bilinen ve en önemli illerden olan İstanbul düşman devletler tarafından işgal edilmiştir. ANKARA’NIN GÜVENLİ OLDUĞU DÜŞÜNÜLMEKTEYDİ Atatürk’ün Ankara’ya gelişi öncesinde yurdun bu durumuna karşılık güçlü bir birlik kurabilmek ve halkın desteğini alabilmek için Atatürk, 19 Mayıs 1919 tarihinde Samsun'a doğru hareket etti. Bu hareket sonrasında Samsun’ a gelen Atatürk oradaki halk tarafından büyük bir coşku ve sevgiyle karşılandı. Daha sonra 12 Haziran’ da Amasya’ya geldi. Amasya’da birçok önemli kararlar alınmıştır ve bu kararlar 22 Haziran’ da Amasya Genelgesi olarak adlandırılmıştır. Amasya’dan sonra Erzurum'a geçen Atatürk, burada 23 Temmuz tarihinde Erzurum Kongresini oluşturmuştur. Daha sonra da 4 Eylül tarihinde Sivas Kongresini toplamıştır. Bu kongreler ülkenin şu anki durumu ve geleceği için büyük öneme sahiptir. Bu kongrelerin toplanmasının başlıca nedeni milli duyguların ağır bastığı bir hükumet kurulmasıdır. Atatürk’ün Ankara’ya gelişi, tüm illere telgraf çekilmesiyle başlamış oldu. Bu telgraflarda halkın kendi adına karar verebilmesi istenmiştir ve bu kararların iletilmesi için temsilciler seçmesi istenmiştir. Ancak seçilen bu temsilcilerin güvenli bir bölgede toplanması ve önemli kararlar alması gerekmektedir. Bu durumun farkında olan Ankara halkı Atatürk'ü ve temsilcileri Ankara’ya davet ederek toplantıların Ankara’da gerçekleşmesi sağlanmıştır. Bunun yanı sıra Atatürk Ankara'nın oldukça güvenilir olduğunu düşünmekle birlikte Kurtuluş mücadelesinin en iyi bu bölgeden yönetilebileceğini düşünmektedir. 27 ARALIK BAYRAM GİBİ KUTLANIYOR Ankara'nın seçilmesinin en büyük nedeni coğrafi konumuydu. Ankara cephelere eşit mesafelerde olmakla birlikte vatanın ortasında yer almaktaydı. Bunun sonucunda Atatürk ve temsilci heyeti 27 Aralık 1919 tarihinde Ankara’ya adım attılar. Bu heyet Ankara halkı tarafından büyük heyecan ve coşkuyla karşılandı ve bu karşılamada tam bir bayram havası mevcuttu. Karşılamanın ardından Atatürk Ankara halkına kısa ve anlamlı bir konuşma yaptı. Konuşmanın içeriğinde Atatürk’ün bu karşılama sebebiyle duygulandığı ve karşılama için teşekkür ettiği barınmaktadır. Ayrıca vatanın içerisinde bulunduğu durumdan nasıl kurtulacağı hakkında birkaç açıklamada bulunmuştur. Bu açıklamalar sonucunda milli irade daha da kuvvetlenmiş ve daha emin, güçlü adımlar atılması hedeflenmiştir. Atatürk’ün Ankara’ya gelişi, Kurtuluş mücadelesi döneminde atılan adımlardan en önemlisidir. Atatürk’ün Ankara’ya gelişi ile birlikte Türkiye Büyük Millet Meclis 'inin açılması ve Türk ordusunun oluşturulması için girişimler başlamıştır. Ayrıca Ankara Türk milletinin milli mücadele merkezi haline gelmiştir. Anlaşılacağı üzere Ankara vatanın başkenti haline gelmiştir. Bu olaydan sonra 27 Aralık günü Ankara halkı tarafından bir bayram olarak kutlanmaktadır. Bu günde Ankara’da değişik etkinlik ve organizasyonlar gerçekleştirilmektedir. (Gökhan CAN)  

Editör: TE Bilisim