Yusuf Has Hacib’e göre iyi bir yönetici adil ve dürüst olmalıdır. Sabırlı ve sakin olmalıdır. Halkına karşı daima şefkatli olmalıdır. Balasagunlu Yusuf’un ısrarla üzerinde durduğu bir diğer görüş ise, hükümdarın yasalara saygılı olmasıdır.                 “Beylik çok iyi bir şeydir, fakat daha iyi olan yasadır ve onu doğru uygulamak gerekir.”                 “Ülke iyi yasalarla yönetildiğinde, kötüler ortadan kaybolurlar.”                 “Ben işleri doğruluk ve yasayla çözerim, insanları bey ya da kul olarak ayırmam.” Eserde Tanrı, Muhammed Peygamber, Dört Halife ve Tabgaç Buğra Han methedildikten sonra iyilik etmenin faydaları, bilgi ile aklın meziyet ve faydaları anlatılmaktadır. Türk edebiyatının günümüze ışık tutan bu büyük eserinde sözü edilen; “devletin sıfatı, adalet vasfı, hükümdarın vasıfları, dünyanın kusurları, ahiretin kazanılması, âlimler, şairler, çiftçiler, satıcılar, zenaat erbabı, fakirler ile münâsebet, evlilik, çocuk terbiyesi, doğruluğa karşı doğruluk, insanlığa karşı insanlık gösterilmesi, zamanın bozukluğu ve dostların cefası “ gibi konuların işlendiği beyitleri bir kez daha hatırlamalıyız. Bu beyitler, âdeta günümüz insanına yüzlerce yıl öncesinden öğütler veriyor. Yusuf Has Hacip, ölümsüz eserinde “kutlu bilgi”yi; Kün Togdı (hükümdar, kanun, adalet); Ay Toldı (mutluluk, saadet); Odgurmış (akıbet, hayatın sonu); Ögdülmiş (Akıl, zeka) gibi 4 soyut kavram üzerinden anlatır. Kutadgu Bilig, baştan sona bu 4 sembolik şahsiyetin karşılıklı konuşma ve münazaralarından oluşmaktadır. Bunların en önemlisi hükümdar Kün-Tegin’dir. Bu kelime “gün doğdu”, “güneşin doğması” anlamındadır. Bu konuda hükümdar şu açıklamayı yapar: “Tabiatım güneşe benzediği için âlim, bilgili adam bu adı verdi. Güneşe bak; güneş küçülmez, bütünlüğünü daima muhafaza eder. Güneşin parlaklığı hep aynı şekilde kuvvetlidir. Benim tabiatım da ona benzer, doğrulukla doludur ve hiçbir zaman eksilmez. Birinci sebep bu. İkinci sebep de şu: güneş doğar ve bu dünya aydınlanır, aydınlığını bütün halka eriştirir, kendinden bir şey eksilmez. Benim de hükmüm böyledir. Ben ortadan kaybolmam. Hareketim ve sözüm bütün halk için aynıdır. Üçüncü sebep daha kapsamlıdır: güneş doğunca yere sıcaklık gelir; o zaman binlerce renkli çiçek açar. Benim bu kanunum hangi memlekete erişirse o memleket baştan başa kayalık olsa hep düzene girer. Güneş doğar, temiz veya kirli demeden her şeye aydınlık verir; kendisinden bir şey eksilmez. Benim de hareketim tıpkı böyledir; herkes benden nasibini alır.” Bu sözleriyle hükümdar Kün Toğdı adı kadar ruhi yapısının, yaradılışının da güneşe benzediğini, güneş neler yapıyorsa kendisinin de onları yerine getirdiğini açıklamaktadır; o da halkı aydınlatacak, insanlar için çalışacaktır; bütün insanlar ondan yararlanacaktır. Onun kanunu her yeri düzene sokacaktır. Görüldüğü gibi ölümsüz düşünür Yusuf Has Hacib, hükümdarın amacının halka hizmet etmek olduğunu belirtmekte, bir ülkenin nasıl yönetileceğine ilişkin öğütler vermektedir. Dünyaya düzen getirecek bir medeniyetten söz eden Yusuf Has Hacib, Öğdülmiş’in ağzından hükümdara ülkeyi nasıl yöneteceğinin cevabını şöyle verir: “Ey hâkim, memlekette uzun süre hüküm sürmek istersen, kanunu doğru yürütmeli ve halkı korumalısın. Kanun ile ülke genişler ve dünya düzene girer; zulüm ile ülke eksilir ve dünya bozulur. Ey devletli hükümdar, en kötüsü beylerin adının yalancıya çıkmasıdır. Beyin sözü doğru olmalı, tavır ve hareketi itimat telkin etmelidir. Beye cömertlik ve alçak gönüllülük lâzımdır; alçak gönüllülük ile birlikte tabiatı da sakin olmalıdır. Devlet işleri ihmal edilir ve zamanında yapılmazsa, arkasından avcı kuşla takip etsen bile, bir daha ele geçmez. Beyler, tavır ve hareketlerini temiz ve doğru tutmalıdırlar; halk yolunu ve gidişini beyin yoluna uydurur. Beyler örf ve kanuna nasıl riayet ederlerse, halk da aynı şekilde örf ve kanuna itaat eder. Ey devletli hükümdar! Memleket işleri çok ağır, fakat şerefi büyüktür. Halka baş olmak büyük ve ağır bir iştir; o daima başa dert olur ve insana eziyet verir. Dikkat edersen, sevinci az, kaygısı çoktur; öğeni az, fakat söğeni daha çoktur. Sevmeyeni çok, seveni nadirdir; didinmesi çok, rahatı azdır. Hiçbir yerde gönlü emin olmaz, gönlünün emin olmaması insan için büyük bir ıstıraptır. Beylik baş üzerinde kılıç gibidir; her gün onun için tehlikeli bin iş vardır.Kaynak: Kutadgu Bilig, (Çeviren Reşit Rahmeti Arat), Türk Tarih Kurumu Yayını, Ank., 1988, s. 146-163, 331-336.  

Editör: TE Bilisim