Çankaya Belediyesi Çağdaş Sanatlar Merkezi’nin ev sahipliği yaptığı, “Bir Ulusu Giydirmek:1956-2000 Yılları Arası Sümerbank Desenleri” adlı sergi devam ediyor. Açılış tarihinden itibaren sanatseverler tarafından ilgi ile takip edilen sergiye hafta içi ve hafta sonu katılım oldukça yoğun. Sümerbank’ın binlerce deseni 7’den 70’e herkesin ilgi odağı oldu. Sergi 12 Şubat tarihine kadar kapılarını açık tutacak. GÜNDEME DAMGASINI VURAN OLAYLAR Çağdaş Sanatlar Merkezi, Ankaralıları nostaljik bir yolculuğa çıkardı. Sergide 1930’lu yıllardan itibaren Türkiye ekonomisinin en önemli adımlarından biri olan Sümerbank’ın 6 bin 600 kumaşı yer aldı. Aynı zamanda sergi, katılımcılar için tarihi bir çizelge de hazırladı. Dünya ve Türkiye gündemini etkileyen, adeta bir zaman makinesi gibi geçmişe götüren çizelgeler belli başlıklar halinde sıralandı. 1930’lu yıllardan 2000’li yılların başına kadar dünya kültü ve moda tarihi, ‘’Kuruluş Yılları, Savaş Modası, Amerika’dan Esen Moda Rüzgârı, Modada Fütürizm ve Her Yer Sümerbank, Modada Doğaya Dönüş ve Sümerbank Olgunluk Yılları, Özelleştirme Dönemi Tüketim Yılları, Küreselleşme ve Bireyselcilik’’ ifadeleri ile sınıflandırıldı. ‘’NOSTALJİNİN ÖNEMİ ORTAYA ÇIKIYOR’’ Serginin hafta içi iş saatleri olmasına rağmen kalabalık olması dikkat çekti. Sergiyi gezen sanatseverlere, görüşlerini sorduk. Ziyaretçilerden Asuman Önen(38), kendisinin daha önce geldiğini, bu sefer okulların tatil olması nedeniyle kızlarını da getirdiğini belirterek, ‘’Ben ev hanımıyım. Daha önceden çalışıyordum, ama geçen sene işi bıraktım. İşi bıraktığımdan beri kültür sanat etkinliklerine elimden geldiğince katılmaya çalışıyorum. Evimiz Çağdaş Sanatlar Merkezi’ne yakın olduğu için bütün programları takip ediyorum diyebilirim. Bir arkadaş grubumu var. Onlarla Çağdaş Sanatlar Merkezi’nin programlarını takip ederek etkinlikleri kaçırmamaya çalışıyoruz. Çağdaş Sanatlar Merkezi, bu tip nostaljik sergileri dönem dönem gündeme getiriyor. Geçen sene mesela, eski markaların ilk ürünleri ve ambalajlarından oluşan bir sergi vardı. O da aynı Sümerbank sergisi gibi bizi yıllar öncesine götürmeyi başarmıştı. Bu tip ürünlerin arşivlenmesinin ne kadar önemli olduğu işte üzerinden biraz zaman geçince ortaya çıkıyor’’ diye konuştu. Asuman Önen’in kızları Damla(12) ve İlknur(15) de sergiyi çok beğendiklerini, elbiselerin çok dikkat çekici olduğunu söyleyerek, ‘’Annem bizi fırsat buldukça, sinema, tiyatro, sergi gibi etkinliklere götürüyor. Okuldaki arkadaşlarımızın çoğu da bu tip şeyler yapıyorlar. Sergiyi çok beğendik, elbiseleri gezerken de çok eğlendik’’ dediler. ‘’BENİM İÇİN ZAMAN YOLCULUĞU OLDU’’ Semra Ural(58), emekli olduğunu ve resim sanatına ilgi duyduğunu belirterek, ‘’Ben kendimi de bir sanatçı olarak nitelendiriyorum. Bu nedenle Çağdaş Sanatlar Merkezi’nde düzenlenen bütün sergilere, gösterilere, söyleşilere katılmaya çalışıyorum. Aylık programları çok yakından takip ediyor ve elimden geldiğince katılmaya çalışıyorum. Özellikle resim sergileri benim daha fazla dikkatimi çekiyor. Sümerbank sergisinin ilanını ilk duyduğumdan beri gelmek istiyorum. Bu zaten ikinci gezişim. Bu sefer arkadaşlarımla birlikte geldik. Gençlik yıllarımıza dönmüş gibi hissediyorum. Ben kendim banka emeklisiyim, o dönemlerde çalışma hayatındayken aynen bu kumaşları kullanıyorduk. Bu nedenle benim için resmen bir zaman yolculuğu oldu. Özellikle 80’ler ve 90’lar bölümü çok hoşuma gitti. Bu tip sergilerin sayısının daha fazla artmasını istiyoruz’’ diye konuştu. ‘’TEZ ÇALIŞMAMDA KULLANACAĞIM’’ Moda Tasarımı bölümünde yüksek lisans yaptığını ve tez konusunu 1960’lı yıllardaki kumaş ve moda çeşitleri üzerine belirlediğini belirten Meltem Yavuz(24), ‘’Moda Tasarımı bölümü mezunuyum. Bölümüm bittikten sonra kendimi geliştirmek ve yüksek lisans yapmak istedim. Biz kendi derslerimizde günümüz modasından daha fazla eski moda trendleri ile ilgileniyoruz. Ben de bu nedenle özellikle yüksek lisans tezimi bu konu üzerinden seçtim. Çünkü sürekli bir geriye dönüş akımı görüyorsunuz. Eskiden moda olan her şey günümüze taşınmış durumda. Örneğin bu sene kadife kumaşlar, elbiselerde, pantolonlarda, bluzlarda çok fazla kullanılıyor. Bu da geriye dönüşün en önemli göstergesi. Her sene daha da eskiye doğru gidiyoruz. Bu nedenle bu sergide aslında çok büyük önem taşıyor. Benim için de aşırı faydalı oldu. Çok güzel notlar çıkardım ve edindiğim bilgilerin hepsini tezimde kullanacağım’’ şeklinde konuştu. İZMİR EKONOMİ ÜNİVERSİTESİ’NİN ARŞİVİ 1930’lu yıllardan itibaren Türk ekonomi tarihinde cumhuriyet dönemi süresince yapılan en önemli atılımlardan biri olan Sümerbank, özelleştirilinceye kadar sanayileşme hamlesinin temelini teşkil eden sembol isimlerinden biri olmuştur. Sümerbank kumaşları özgün desenleri ile ulusal bir tekstil desen üslubu ve moda yaratmıştır. Sümerbank’ın üretimi 2000’li yıllardan itibaren tamamen durdurulmuştur. Sümerbank’tan geriye önemli bir tekstil arşivi kalmıştır. Bursa Merinos Tekstil ve Sanayi Müzesi bu arşivi müzeye dönüştürmeyi başarmıştır. Nazilli Basma Sanayii Müessesesine ait kumaş arşivi Adnan Menderes Üniversitesi tarafından, İzmir Halkapınar Basma Sanayii Müessesesine ait arşiv ise İzmir Ekonomi Üniversitesi Güzel Sanatlar ve Tasarım Fakültesi Moda ve Tekstil Tasarımı Bölümü tarafından korunmaya alınmıştır. Aynı bölüm tarafından Dijital Tekstil Desen Arşivi ve Sanal Müze Oluşturulması başlıklı bir proje hazırlanmış, proje kapsamında Sümerbank Halkapınar Basma Sanayii’nin 1956-2001 yılları arasında üretilmiş 6600 kadar kumaş dijital ortama aktarılmıştır. Sergide, 1930’lu yıllardan 2000’li yılların başına kadar dünya kültür ve moda tarihi açısından önemli olaylar ve bu olayların Türkiye’deki yansımaları bir zaman çizelgesi üzerinde anlatılmıştır. (Rozita Merve HAMİDİ)  

Editör: TE Bilisim