Yerel seçimler öncesi görüştüğümüz İleri Mahallesi Muhtarı İbrahim Güler, 7 bin nüfuslu mahallesinde sadece tek bir park alanı bulunduğuna, bu alanının da 70 metre kareden oluştuğuna dikkat çekti.  70 metre karelik park alanının yanına 10 metre karelik yüksek voltajlı elektrik panosu yerleştirildiğini ifade eden Güler, elektrik panosunun da çok tehlikeli olduğunu söyledi. Elektrik panosunun oyun parkı ile bitişik olmasına anlam veremediğini belirten Güler, “Yüksek voltaja sahip panonun etrafını çevirmek için çok uğraştım. Etrafını çevirerek güvenli hale getirmeye çalıştım” dedi. Muhtarlığı belge üretmekten ibaret olarak görmediğini vurgulayan Güler, “Geldiğim günden beri evraklardan para almıyorum. Bunu dilenmek gibi görüyorum. Muhtarın asli görevi; resmi kurumlardan gelen yazılara cevap vermektir. Muhtarlık gönül işidir. Bu gönüllülük işini yapan muhtarın mahallenin her şeyi olduğuna inanıyorum” şeklinde konuştu. ‘Muhtarın Gözünden’ haber serisi kapsamında görüştüğümüz İleri Mahallesi Muhtarı İbrahim Güler sorularımıza şu şekilde cevap verdi: İbrahim Güler Kimdir? 1972 yılında Amasya’nın Göynücek Konuralan Köyünde dünyaya geldim. 2000 yılında evlenerek Anakara’ya yerleştim. Meslek lisesi mezunuyum. Evliyim, iki çocuk babasıyım ve aynı zamanda terzilik mesleğimi yürütüyorum. İki dönemdir İleri Mahallesinde mahalle muhtarı görevini yürütüyorum. Bu dönemde aday mısınız? Rakibiniz var mı? Seçimi nasıl görüyorsunuz, sizce seçim nedir? Bu seçilerde de adayım. Karşıma şuana kadar bir rakip çıkmış değil. Fakat seçim gününe kadar çıkar mı bilemiyorum. Seçim bir demokrasi yarışıdır, eşit koşullarda adaletli yarışmaktır. Fazla siyasete girmeden biraz açmak istediğimde seçim, kişinin kendi hür iradesi ile aday olup mahalle halkının da kendi beyninde bir kriter oluşturarak seçtikleri kişileri seçmeleridir. Bunun siyaseten farklı olduğunu düşünüyorum. Çünkü hür irade ile seçildiklerine inanmıyorum. Yani birileri dayatılmamalı, bir aday belirlenecekse, o adayı seçileceği yerin kitlesi belirlemeli. Bu yönden muhtarları örnek olarak gösteriyorum. Çünkü hiçbir siyasi partinin de temsilcisi değiller. Bence en iyi, en ideal ve en şeffaf yapılan seçim muhtarlık seçimidir. “MUHTARLIK, BELGE ÜRETMEKTEN İBARET DEĞİLDİR” Rakibinizin olmaması mahalle halkının size olan memnuniyeti mi gösteriyor? Bu durum mahalle halkımın benden memnuniyetini gösteriyor. Yüzde seksenlik bir memnuniyetin olduğuna inanıyorum. Etrafıma baktığımda arkadaşlarımın görevlerini çok güzel yaptıklarına inanıyorum. Vatandaş ile ne kadar iç içe olabiliyorsan, o kadar başarılısın demektir. Diyalogun ne kadar güçlüyse, elini ne kadar uzatırsan o kadar etkilisin demektir. Durum böyle olunca karşına aday da çıkmıyor. Mahallemde kayıtlı 7 bin ve yaklaşık 3 bin de yabancı uyruklu olmak üzere 10 bin nüfus var. Ben mahallemdeki yetimi, düşkünü, yatalağı, şiddet görmüş kadını hepsini bilirim. Hepsi ile de yakından ilgileniyorum. Ramazan ayında kimin ihtiyacı var, kimin sofrasında yiyecek ekmeği yok hepsini iyi bilirim. Muhtarlığı belge üreten olarak görmüyorum. Ben 10 yıl önce seçildiğimde de, bugünde evraklardan ücret almıyorum. Bunu dilencilik gibi görüyorum. Tuhafıma geliyor. Muhtarın işinin bu olduğuna da inanmıyorum. Zaten kanunda da böyle bir şey yok. Muhtarın asli görevi; resmi kurumlardan gelen yazılara cevap vermektir. Ben mahallem ile her zaman ilgileniyorum. İki günde bir bütün sokaklarını geziyorum, ihmal etmiyorum. Bundan dolayı karşıma aday çıkmıyor. Mahallemde aday statüsü olan binlerce insan var. Ama aday olmuyorlar. Sadece yanıma gelip eğer yorulduysanız, çekilecekseniz ben yerinize aday olabilirim dediler. Ama aday olarak yarışa giren olmadı. “MUHTAR MAHALLENİN HER ŞEYİDİR” Muhtarlık kurumu ya da muhtarlık görevi size neleri hatırlatıyor? Muhtar, mahallesinin kaldırımından ağacına, altyapısından üstyapısına, hastasından yaşlısına kadar ilgilenen hatta eşi ile tartışanlar arasında barışı sağlayan kişidir. Muhtar mahallenin her şeyidir. Benim mahallem köy gibidir. Ankara’nın en eski mahallelerindendir. Herkes birbirini çok yakından tanır. Herkes sokakta gezerken de birbirine selam verir. Benim mahallemde elektrik arızası ile karşılaştığında TEDAŞI arayan vatandaş bulmak çok nadirdir. Gece muhtarını arar ona söyler. Bütün olumsuzluklarda ilk önce aradıkları yer ben oluyorum. Bütün işi muhtar yürütüyor. Muhtar her şeyi yapıyor. “MUHATAP ALINMAMIZ ÇOK ÖNEMLİ BİR GELİŞMEDİR” Muhtarlık kurumunun son dönemlerde siyaset dünyası tarafından muhatap alınmasını nasıl değerlendiriyorsunuz? Çok önemli bir gelişme olarak görüyorum. Siyaset dünyasının bizi muhatap alması ile birlikte, belediye bazında da değer görmeye başladık. Bu gelişmeden önce belediyeler tarafından pekiyi karşılanmıyorduk. Gelişmeden sonra daha iyi karşılanmaya başlandık. Aradığımızda hemen sorunlarımıza cevap olabiliyorlar. Mevcut ilçe belediye başkanımıza da daha önce söyledim. Dedim ki;  biz muhtar olduğumuzu, belediye bazında bu dönem anladık. Çünkü çok açık bir şekilde bu farkı görebiliyoruz. Belediyenin hangi kurumunu arıyorsak hemen cevap alıyoruz. Bize hemen çözüm oluyorlar. Yaklaşık birkaç yıl önce muhtarlığın artık biteceğini bekliyorduk. Niye böyle bir dönüş oldu onu da daha anlamış değilim. Muhtarların ispiyon ajanı olduğunu söyleyen var. Bana daha bugüne kadar şu konuda bize bilgi verin, şu kişi kimdir bize bilgi iletin diye bir talimat gelmedi. Böyle bir şeye de inanmıyorum. Resmi yazılar ve mahkeme kararı hariç. Bana göre devlet şunu anladı; siyaset ayrıdır, muhtarların yeri ayrıdır. Muhtarlar olmadan bazı işlerin yürümediğini anladılar. Belediyenin gönüllü hizmetçisi gibiyiz. Mahallede var olan sorunu iletiyoruz ve bu soruna çözüm oluyoruz. Yani mahallenin gönüllü kişisiyiz. Muhtarlık bir nevi gönül işidir. Askeri ücrette iyileştirme yapmaları da bizi çok mutlu etti. Birçok arkadaşımız için iyi oldu. Sigortamızın yatırılması çok büyük bir gelişmedir. “MAHALLENİN YERLİSİ MAHALLEYİ TERK EDİYOR” İleri Mahallesinin önemli temel sorunları nelerdir, bu sorunlardan biraz bahseder misiniz? Bizim en temel sorunumuz yabancı uyruklulardır. İkini büyük sorunumuz da kentleşmedir. Mahallemizin yerlisi terk edip gidiyor. Bu sayı gün geçtikçe artıyor. Çünkü mahallemizde Özbeğimiz, Kırgızımız, Kazağımız ve Iraklı Türkmen ailelerimizin sayısı gün geçtikçe artıyor. Mahallemde yaklaşık 80 dairede yabancı uyruklular yaşıyor. İyi işlerde çalışmadıklarını biliyoruz. Bu yüzden komşularının rahatsız olduğunu biliyorum. Bu konuda yazı yazmadığımız bir kurum kalmadı ama bununla ilgili henüz bir cevap almış değilim. Son dönemde en büyük rahatsızlığımız yabancı uyruklular ve metruk binalardır. Vatandaş mahalle de ada bazında bir kentleşme olmasını istiyor. Yolların genişlenmesini ve bir yeşil alanını olmasını istiyor. Bizde eski yerleşim alanı olduğu için 70 metre karelik bir parkımız var. 7 bin kişilik nüfusa 70 metre kare alan düşüyor. Çocukların eğlenebileceği tek alandır. Onun kenarına da yaklaşık 10 metre karelik yüksek voltajlı elektrik panosu diktiler. Yani çocuklar için tehlikeli olan bu panonun etrafını kapatmak için de çok uğraştım ve sonunda başardım. Çünkü tehlikeli ve yüksek bir voltaja sahiptir. “DAHA GÜZEL ŞEYLER OLACAK” Son olarak yerel seçimler öncesi vermek istediğiniz bir mesaj var mı? Herkesin bir düşüncesi vardır. Kimse kimseyi A ya da B partisine oy ver diye yönlendiremez. Kim ne düşünüyorsa, vicdanı neye el veriyorsa gidip o yönde oy kullanabilir. Ama herkesin sandığa gitmesi gerektiğini düşünüyorum. İnşallah bundan sonraki dönemde hem benim çabamla hem de mahalle halkının desteği ile daha güzel şeyler olacak diyorum. Size de bize yer verdiğiniz için teşekkür ediyorum. (Kadir GÜRHAN)