10 Mayıs’ta başlayan 21. Uçan Süpürge Uluslararası Kadın Filmleri Festivali’nde filmlerine yer verilen kadın yönetmenler ‘Kamera Arkasında Kadınlar Buluşması’ adı ile Divan Otelde bir araya geldi. Uçan Süpürge'nin kurucusu Halime Güner, yaptığı konuşmada Uçan Süpürge Film Festivali’nin kuruluşunu anlattı. Güner, kazanılan kadın haklarının geri alındığı bir dönemde olunduğunu söyleyerek, “Tarihimiz olarak edindiğimiz bunca tecrübede kadın örgütlenmesinin, toplumsal cinsiyet eşitliğinin her alana yayılması için mücadele eden ve 1996 yılında kurulan bir sivil toplum örgütüyüz” dedi. 21. Uçan Süpürge Uluslararası Kadın Filmleri Festivali tüm hızıyla devam ediyor. Birçok kadın yönetmenin filmlerine yer verildiği festivalde kadın yönetmenler Türkiye’deki ve dünyadaki kadın sinemasının yerini konuşuyor. 21’inci kez bir araya gelen kadınlar dayanışmanın önemine dikkat çekerek, başta finansal olmak üzere birçok anlamda filmlerini çekerken zorluk çektiklerini belirterek yılmayacaklarına dair mesajlarını paylaşıyorlar. “KADINLAR OLMADAN FESTİVAL OLMAZ” Divan Otel’de bir araya gelen kadın yönetmenlere seslenen Uçan Süpürge'nin kurucusu Halime Güner, kadınlar olmadan festival olmayacağını ifade etti. Güner, konuşmasında şunlara yer verdi: “Kadın yönetmenlerin çektikleri filmlerin festivali olmaya neden aday olduğumuzu anlatmak ile başlamak istiyorum. Kazanılan kadın haklarının geri alındığı bir dönemde tarihimiz olarak edindiğimiz bunca tecrübede kadın örgütlenmesinin, toplumsal cinsiyet eşitliğinin her alana yayılması için mücadele eden ve 1996 yılında kurulan bir sivil toplum örgütüyüz. 1996 yılında kar amacı gitmeyen şirket olarak kurulmak zorunda kaldık.” 2009 YILINDA DERNEK OLARAK KURULDU 1996 yılında dönemin Bakanı tarafından kadınlara yönelik yaşanan ayrımcılığın ardından kurulduklarını ifade eden Güner, “O dönem dernek olarak kurulmak istedik, ama dernek olarak kurulamadık. Kar amacı gütmeyen şirket olarak kurulduk. 13 yıl boyunca festivaller, çocuk gelinler gibi Türkiye’nin her alanındaki projelerin hepsini bu statüde yaptık. Şirketin kurucusu ise Nazilli’de emekli bir matematik öğretmeniydi. Burada belirtmek istiyorum önemli olan niyet. Ve sonrasında da 2009 yılında dernek olarak kurulmayı gerçekletirdik” diye konuştu. “25’İNCİ FESTİVAL HAZIRLIKLARI BAŞLADI” Bütün sivil toplum örgütlerinde olduğu gibi kendilerinin de bu anlamda birçok zorluk yaşadıklarına dikkat çeken Güner konuşmasında şunlara yer verdi: “Bu sene 20+1 dememizin nedeni birçok şeyi yeniden örmeye karar vermemizden dolayı. İnanılmaz iyi bir ekibimiz var. Yeni öğrenmek isteyen arkadaşlar olduğunu göreceksiniz. Bu sene herkes için bir tecrübe senesi olacak. Bundan sonraki senelerde de şimdiden 25’inci festival için hangi kadın nerede, ne yapmış bunların istatistiklerine başlamışlar. Bu çok gurur verici bir şey.” KADIN YÖNETMENLERİN ÖNEMİ Güner, kadın yönetmenlerinin varlığının önemine dikkat çekerek kadın yönetmenlere sarılalım dedi. Siz bizim için varsınız, biz de ise sizin için varız diye konuşan Güner şunlardan bahsetti: “19 Nisanda İstanbul’da böyle bir toplantı düzenledik. Konumuz ise sadece buydu. Toplantı sonucunda çıkan bildirimiz aslında bizim özetimiz. Umut, dayanışma bizim en kıymetlimiz. Dayanışma ile umudu kurmak bizim için çok önemli. Bundan dolayı arkadaşlarımızın a önerisi ile bu seneki temamızı ‘umut’ olarak belirledik. Umut en politik duygudur.” CANNES FİLM FESTİVALİ'NDE YAŞANAN PROTESTO Toplantıda bu sene 71’incisi düzenlenen Cannes Film Festivali'nde yaşanan kadın jüri üyeleri, oyuncular ve sinema emekçisi olan kadınların protestosuna da yer verildi. Aralarında Kristen Steward ve Salma Hayek gibi önemli yönetmen ve oyuncuların da bulunduğu 82 kadının kırmızı halı üzerinde birlikte yürüyüp sessizce durarak sinema endüstrisindeki cinsiyet eşitsizliğine vurgu yapmalarına toplantıda değinilirken protesto sonrası Oscarlı oyuncu Cate Blanchett’in hazırladığı metin okundu. Metinde şunlar yer alıyor: “Festival kurulduğundan beri kadınlara çok sayıda ödül verilmiyor. Biz bütün kuruluşlardan eşit bir uygulamanın yapılması için transparan bir eşitlik istedik. Çalışma ortamımızın daha çeşitli ve daha adil platformlarda yapılmasını talep ettik. Bu sayede yaşadığımız dünyayı kameraların arkasında veya önünde çok daha iyi bir şekilde yansıtabiliriz. Erkek meslektaşlarımızla birlikte omuz omuza ilerlemek istiyoruz. Bu endüstrinin basamaklarına herkes ulaşabilmeli. Hadi şimdi birlikte tırmanalım." “KADIN HAKLARI MÜCADELESİ DEVAM EDİYOR” Kazanılan kadın haklarının tekrar kaybedildiği bir dönem olduğunu belirten Halime Güner, kadın hakları mücadelesinin her şeye rağmen devam ettiğine değinerek şöyle konuştu: “İlk kez 2017 yılında 1 milyon kadının dünyanın değişik yerlerinden yürümüş olması bizim tutunduklarımızdan olsun. Cannes Film Festivalinde yaşanan da bizim tutunacaklarımızdan olsun diyoruz. Tüm bunlar oluyorken burada hep beraber tartışarak nasıl beraber hareket edebiliriz bunu da konuşacağız. Birbirimizle olan dayanışmanın güçlenmesi, toplumsal cinsiyet eşitliği yönünde hassasiyetin artırılması, kadın yönetmenlerin çektiği filmlerin yeteri kadar daha gösterilir hale getirilmesi gibi birçok konu konuşulmalı.” BİRÇOK KADIN OYUNCU DESTEK VERİYOR Geçen yıl yapılan toplantıda kadın yönetmenleri temsilen Türkan Şoray’ın katıldığını söyleyen Güner, “Lale Mansur, Türkan Şoray, Deniz Türkali, Derya Alabora gibi isimler Uçan Süpürge’nin 1’inci yılından beri temsil grubunun içinde yer alıyorlar ve danışmanlık yapıyorlar. Saydığım isimlerin sinemaya neler kattığını da hepimiz biliyoruz zaten. Kendileri bu anlamda bizimle de çok dayanışma gösterdiler” ifadelerini kullandı. (Türkan ÇATAL YILDIZ)

Editör: TE Bilisim