İstanbul Yüksek Ticaret ve İİBF Mezunları Derneği Ankara Şubesi ile Ankara Barosu ortaklaşa ‘2018 Bütçe Kanunu ve Orta Vadeli Program’ konulu panel düzenledi. Ankara Barosu Eğitim Merkezi Konferans Salonu’nda düzenlenen panele Devlet eski Bakanı Hasan Gemici, Marmara Üniversitesi Dernekler Federasyonu Genel Başkanı Sabri Tümer, Sosyalist Enternasyonal Başkan Yardımcısı Umut Oran, Ankara Barosu Başkanı Avukat Hakan Canduran, Gazeteci Çiğdem Toker, Davut Özdemir gibi isimler katılım sağladı. “TOPLANTILAR KİTAP HALİNE GETİRİLİYOR” Birinci oturuma başkanlık yapan ve panelde konuşmacı olan Sabri Tümer, “Yüksek ticaret camiası misyonuna yüklemiş olduğu görevleri her yıl tekrarlayarak devam ettirmekte, 2 yılda bir de Türkiye’de kongresini yapan tek kuruluş olmanın özelliğini yaşıyor. Bu tür toplantıları kitap haline getirmek suretiyle değerli konuşmacıların düşüncelerini meslek kuruluşlarına, parlamentoya ulaştırmaya çalışıyoruz. Bu misyon bizim geçmişimizdeki dernek kurucularımızdan ve üniversitedeki hocalarımızdan gelmiş bir gelenektir” ifadelerini kullandı. ORTA VADELİ PROGRAM NEDİR? Tümer, panel konusunun Türkiye’nin şuan ki yaşadığı gündemi her yönünden yakalamış bir konu olduğunu vurgulayarak şu açıklamalarda bulundu: “Orta Vadeli Program dediğimiz zaman her 3 yılda bir gerçekleşiyor. İstikrarlı bir ekonominin büyümesi, işsizliğin azalması, servetin eşit bir şekilde dağılımı, cari açığın azalması gibi Türkiye’nin en önemli konularını kapsayan bir programdır. Bu konuları gerçekleştirecek olan ise bütçedir. İkisini yan yana getirdiğiniz zaman 69 milyarlık yatırıma para ayrılırken, 72 milyar faize para ayrıldı. Türkiye’de milli gelir dağılımının bozukluğundan dolayı TBMM’nin önünde bir işçi ‘açım, geçinemiyorum’ diyerek kendisini yaktı. İşte böyle bir atmosferde Orta Vadeli Program ve Türkiye’nin 2018 bütçesini yan yana koyduğumuz zaman işçiye, emekliye, memura, emekliye, esnafa yok; ama faize var tablosu ortaya çıkıyor.” “16 OCAK BİZİM İÇİN ÖNEMLİ” Panele konuşmacı olarak katılan İstanbul Yüksek Ticaret ve Marmara Üniversitesi İİBF Mezunları Derneği Ankara Şube Başkanı Davut Özdemir, “Biz her 16 Ocak’ta bir hafta boyunca okulumuzun ve derneğimizin kuruluşunu Türkiye’nin örgütlü olduğumuz illerinde kutluyoruz. Bugün kutlamamıza Mustafa Kemal Atatürk’ün birinci yıl kutlamamızda bize hitap ettiğinde verdiği vazifeleri manevi huzuruna genel başkanımızla giderek bir kez daha yeniledik. İlim, irfan ocağımız okulumuzun ve mezunlarımızın toplumsal olaylara ve yaşananlara her anlamda duyarlılıkları yıl boyunca devam ediyor. Ama 16 Ocak ve haftasına ayrıca bir önem veriyoruz. Sizlerle 2018 bütçe kanunu ve Orta Vadeli Programı tartışıp konuşacağız. Bu siyasi iktidarın bir ülkeyi yönetme manifestosudur. Orta Vadeli Programlarda söylenenler 2018 yılınca acaba destekleniyor mu sorusuna panelimiz boyunca cevap arayacağız” dedi. 2018 BÜTÇE RAKAMLARI… Kalkınma Bakanlığı tarafından hazırlanan Orta Vadeli Program’ın içeriğinde yer alan ifadeler üzerinden panelin ilerleyeceğini ifade eden Özdemir, Orta Vadeli Program’dan alıntılar yaparak panel boyunca konuşulacak konularla alakalı şunları söyledi: “2018-2020 yıllarını kapsayan Orta Vadeli Program toplumun refahının yükseltilmesi için gerekli atılımları gerçekleştirmek üzere hazırlanmıştır. 2018 yılı içerisinde buna maddi imkan olup olmadığını panelimiz boyunca konuşacağız. Yatırımlar üretimleri destekleyici bir anlayışla hazırlanmıştır ifadesi Orta Vadeli Program kapsamında sarf edilen cümleler arasında. 2018 bütçe rakamları bu söylenen cümle için yeterli mi değil mi bu da tartışacağımız konular arasında yer alıyor. Orta vadeli program ihracat kaynaklı büyümeyi sağlayarak altın ve enerji hariç dış ticaret hacminde gerekli bir iyileşmeyi meydana getirecek cümlesi de panelimiz boyunca tartışılacak konular arasında yer alacak.” 2018-2019’DA BÜYÜME %5 Mİ OLACAK? Özdemir program içeriğiyle ilgili şunlardan bahsetti: “2018 ve 2019 yılları arasında üretken alanlara yönelik yatırımlarla büyüme %5 olacak, enflasyon ve cari açığın düşeceği söyleniyor. Bu söylenenler inandırıcı mı bunların hepsini tartışacağız. Orta Vadeli Programda özel sektörün yatırım amaçlı kullanabileceği uzun vadeli fonlara erişimi kolaylaştırmak, bu fonların miktarını artırmak ve maliyetini düşürmek anlamında mekanizmalar geliştirecek ifadeleri kullanılıyor. Kolaylaştırma kimlerle yapılacak, bu mekanizmanın anahtarı kimlere verilecek, bunları da panelimiz boyunca konuşacağız. Veri mevzuatının daha basit, daha etkin hale getirilmesi için çalışmalar ve vergilendirme hizmet kalitesinin artırılması ile ülkenin refahının yükseltilmesi hedefleniyor sözlerinin doğruluğunu burada sizlerle konuşacağız. Kamuda stratejik uygulama etkinliğinin artırılması, Sayıştay’ın uygulamalı alt yapısı güçlendirilecektir deniliyor. Etki, dış denetim ne anlama geliyor, altyapı güçsüz mü, var olan güç kullanılabiliyor mu bunları konuşacağız. Maliyet zamanında karşılanacaktır ifadeleri de Orta Vadeli Program kapsamında kullanılan ifadelerden, maliyet zamanında nasıl karşılanacak bu da cevabını arayacağımız sorular arasında yer alacak.” İSTİHDAM VE ÜRETİM… Ankara Barosu Başkanı Hakan Canduran kürsüye çıkarak, Ankara Barosu ile böyle bir organizasyonun düşünülmesi Ankara Barosu olarak bizi çok mutlu etti ve 30 saniye içerisinde yönetim kurulumuz bu kararı aldı ifadelerini kullandı. Canduran konuşmasını şu şekilde sürdürdü: “Ben ekonomist değilim ama bir hukukçu gözüyle dileklerimi söylemek istiyorum. Bütçe eski yıllarda neden 4 ayda tartışılırken neden 4 ayda bitti, öncelikle panel süresince buna bir açıklık getirilmesini istiyorum. 2019 seçimlerine dönük acaba ne var? Gördüğüm kadarıyla istihdam ve üretime dönük bir şey göremiyorum. Genelde projeler sunuluyor. Örneğin bir köprü yapılıp ne kadar araç geçeceğiyle ilgili söz verilip, geçmediğinde kalan parayı devletin ödüyor olmasına yatırım denilebilir mi? Türkiye’nin en büyük projesi için ikinci bir boğaz projesinin yapılması konuşuluyor. Bu proje için Boğazlar Sözleşmesi izin verecek mi? Uluslararası protokoller gerektiren bir konu bu. Bu ne derece mümkün olacak. Ben ekonomist olmadığım için bu sorulara cevap veremiyorum. Bu soruların cevabını panel boyunca sizlerden bekliyorum.” “BÜTÇE YASAMA ORGANI İÇİN BİR HAK” Cumhuriyet Gazetesi yazarı Çiğdem Toker, mesleki alanda kalem oynattığım bir alanda konuşmacı olarak bulunmaktan mutluluk duyuyorum sözlerini kullanarak konuşmasını şöyle sürdürdü: “Bir gazeteci gözüyle bütçeye bakışımı sizlerle paylaşacağım. Bütçe yasama organı için bir hak ama iktidarlar için de bir kaynak dağıtım aracıdır. Bütçenin kaynak dağıtma karakteri biz gazetecilerin nihai hedefidir. Bizim vergilerimizden oluşturulan bütçenin kaynak dağıtıla bilirlik karakteri onun biricikliğini oluşturuyor. Bizlerin görevi de bunun nasıl, nerelere harcandığı ve hangi tercihlerle harcandığını denetlemek. Esasında bizlerin vergisi dağıtıldığından ekonomi gazetecileri olarak da bizim baktığımız yer burası oluyor.” “İHALELER İLAN EDİLMİYOR” Bütçe konusuna kamu ihalelerinden baktığını ifade eden Toker, “Bu alanın giderek çeşitlendiğine de şahit oluyorum. Bu noktada 21/B maddesinden bahsetmek gerekirse 21/B maddesi, davetli ihaleyi anlatan bir maddedir. Davetli ihaleyi kısaca anlatacak olursak milyarlarca liralık bütçeden birçok projeye davetli ödenek yoluyla ödenekler ayrılıyor. Bunlar ilan edilmediği gibi nasıl denetlendiğini de bilmiyoruz. 2013 yılından bu tarafa bakıldığından 48.5 milyar gibi bir ihale büyüklüğü var. Dediğim gibi ihaleler bir yerde ilan edilmiyor. İlan edilmemesi ve şeffaf olmamasından dolayı bizlerin kafasında da soru işaretleri oluşmakta. İhalelerin haricinde bir başka konu ise Varlık Fonu. Varlık Fonu ise 15 Temmuz darbe girişiminden sonra yasalaşan bir konu. Bir kanun teklifi ile yasalaştı” açıklamalarında bulundu. (Türkan ÇATAL)