Altındağ Belediyesi Başkanı Veysel Tiryaki’nin Altındağ’da her mahalleye kazandırdığı Kadın Eğitim Kültür Merkezleri’nde 10 yıldır sürdürdüğü okuma yazma seferberliğinde 10 bine yakın kadın okuma yazma öğrendi. Şu anda okuma yazma kurslarına devam eden kadın sayısı ise 400. Altındağ Belediyesi Başkanı Veysel Tiryaki’nin katılımıyla Karapürçek Kadın Eğitim Kültür Merkezi’nde bir araya gelen ‘Altındağ’ın Altın Kadınları’ deneyimlerini paylaştı. Merkezlerde okuma yazma öğrenen, bununla yetinmeyip ilkokul, ortaokul, lise ve üniversite diplomasını alan ‘Altın Kadınlar’, okumanın yaşı yoktur diyerek, 7’den 70’e herkesi okumaya davet etti. “DİPLOMA ALIP İŞYERİ AÇTILAR” Eğitim merkezlerinde 18 yaşından 78 yaşına kadar farklı yaş gruplarından kursiyerlerin bulunduğuna dikkat çeken Altındağ Belediyesi Başkanı Veysel Tiryaki, Altındağ Belediyesi’nin 10 yıldır bu kursları düzenlediğini ve 24 tane mahallede 24 tane Kadın Eğitim Kültür Merkezi açtıklarını söyledi. Tiryaki, “Bütün merkezlerimiz de okuma yazma kursu var. Altındağ’ın 24 farklı köşesinde 10 yıldır kadınlara okuma yazma eğitimi veriyoruz. 10 bin kadın okuma yazma öğrendi. Kursiyerlerimizin bir kısmı okuma yazma öğrenerek sertifikasını aldı. Bir kısmı da 2. Kademe ilkokul diploması almak için devam etti. Ortaokul ve onu lise takip etti. Bazı kadınlarımız üniversite dahi okudu. Şuan okuma yazma kursu verdiğimiz kadınlarımızdan 10 tanesi üniversite mezunu 20 tanesi halen üniversite öğrencisi. İlkokul diplomasını alıp ehliyet alan kadınlarımız, diploma aldıktan sonra kendi iş yerini açan kadınlarımız var. Bu yıl 400 kadın okuma yazma kurslarında eğitim görüyor. Kurslarımız sonunda İlçe Milli Eğitimden sertifika alıyor. Peşinden isterse üniversite isterse meslek kurslarımız var. Kuaförlük, trikotaj, cilt bakımı gibi meslek kursları ile okuma yazma öğrettiğimiz kadınları destekliyoruz. Hobi kurslarımız da var resim, boncuk, örgü, takı gibi kurslara giderek ürettiği eserleri bizim el ürünleri pazarımızda satabiliyor” şeklinde konuştu. “YAŞAM BOYU EĞİTİM” Okuma yazma kurslarının kadınların topluma kazandırılması için ilk adım olduğunu dile getiren Tiryaki, “Sonra ilkokul, lise, üniversite, mesleki kurslar, hobi kursları yahut bireysel girişimlerle kadınlarımız ilerliyorlar. Zaten bizim sloganımız yaşam boyu eğitim. Hemen okumayı öğrettik tamam deyip kursiyerlerimizi bırakmıyoruz, eğitimlere kaldığımız yerden beraber devam ediyoruz” dedi. “ARALIKSIZ 10 YIL” Ülkemizde okuma yazma bilmeyen ciddi bir nüfus olduğunun altını çizen Tiryaki konuşmasına şu şekilde devam etti: “Bu nüfusun büyük bir kısmını yetişkin kadınlar oluşturuyor. Ülke genelinde okuma yazma bilmeyen insanların okuma yazma öğrenmesi akabinde de meslek sahibi olmaları için yetişkinlere merkezlerimizde 10 yılı aşkın süredir Altındağ’ın değişik mahallelerinde 24 merkezde halk eğitim merkez müdürlüğümüz ile birlikte bu okuma yazma kurslarını sürdürüyoruz. 10 yıldır hiç ara vermeden kurslarımız devam ettiriyoruz. 17- 18 yaşlarından 78 yaşına kadar kadınlara kurslarımızda okuma yazma öğrettik. 10 yılda 10 binin üzerinde insana halk eğitimden sertifika verildi. Yeni iş yeri kuranlar, bir üst eğitime devam edenler, ehliyet alanlar, hatta üniversite okuyanları gördük. Yoksa bir defa bu kursu açar sonra kapatırsınız. Halk Eğitim Müdürlüğünden buraya eğitmenler gönderiliyor. Şuanda da Sayın Cumhurbaşkanımızın eşi Emine hanımefendinin himayelerinde Türkiye genelinde tekrar bir okuma yazma seferberliği başlatıldı. Bu vesile ile Altındağ’da 10 yılı aşkın süredir yaptığımız okuma yazma seferberliğine dahil olma anlamında sizlerle bir aradayız. Şuan ise bu merkezlerde 400’ ün üzerinde kadın okuma yazma öğreniyor. 400’ü aşkın kadınımız her gün eğitmenleri ile birlikte bu merkezlere geliyor. Gördüğünüz gibi merkezler tertemiz, pırıl pırıl düzenli. Eğitimi bitirdikten sonra genelde yaş durumuna göre ilerleyip üniversite okuyan var, ehliyet alan var, kendi iş yerini açan var. Burada okuma kitapları dağıtacağız. Bu bizim beklediğimizin de üzerinde sonuç aldığımız projelerimizden biridir. Bu nedenle de 10 yılı aşkın süredir kurslarımız devam ediyoruz.” “İSTEDİĞİMİ OKUYOR, İSTEDİĞİMİ YAPIYORUM” Ordu Akkuş doğumlu ve 4 çocuk annesi olan Şehri Pamukçu, “44 yaşındayım. Daha önce maddi yetersizliklerden dolayı hiç okula gidemedim. 8 yaşında halı başına oturdum. 17 yaşıma kadar halı dokudum. 17 yaşında evlendim. Evlendiğimde okuma yazma bilmiyordum. 2010 yılında okuma yazma kursuna geldim. Okuma yazma kursunda hocalarımız güler yüzü ile bizi okula bağladı. Okumayı öğrendikten sonra 1. Kademe ve 2. Kademe eğitimlerimi tamamladım. Ardından ehliyetimi, sonra da arabamı aldım. Şuan buraya kendi arabamla geldim. Okumayı çok seviyorum. Daha önce dilim bağlıydı, kimseye bir şey soramıyor, konuşamıyordum. Okula gittikten sonra şimdi herkese ben yol gösteriyorum. Kendi başıma Orduya gidip gelebiliyorum. İstediğim her şeyi okuyabiliyor, istediklerimi yapabiliyorum” diye konuştu. “OKUMANIN YAŞI YOK” 65 yaşına kadar okuma yazma bilmediğini, 65 yaşından sonra okuma yazma öğrendiğini belirten Satı Erbaş, “Bu yaşıma kadar okuma yazma öğrenmedim. Dolmuşlara biniyordum hiçbir şey anlamıyordum, hastanelere gittiğimde yine aynı durum. Allahın izni ile cumhurbaşkanımızın da tavsiyesi ile bu yola başladım. İnşallah başaracağım. Daha yeni büyük -a küçük -a yazarak başladım. Bugüne kadar hiç elime kalem almadım. İlk defa alıyorum. Okuma yazma öğrenip sertifika alınca kimseye ihtiyacım olmadan kendi başıma hareket edebileceğim. Dolmuşa binerken, hastaneye giderken.. her yerde işlerimi kendi başıma halledebileceğim.” İfadelerini kullandı. “AKADEMİSYEN OLMAK İSTİYORUM” 2011 yılında önder kadın eğitim ve kültür merkezine üye olduğunu kaydeden Zehra Baykara, “Destekler sayesinde 2. Kademe okuma yazma eğitimini aldım. Sonrasında ilk orta ve lise tahsilimi açık öğretimde tamamladım. Veysel Başkanımın kadını her daim önde tutan anlayışı benim yol haritam oldu. O dönem merkezdeki etkinliklere seminerlere kurslara katıldım. 18 yaşında okuma yazma öğrendim. Ailevi sıkıntılar ve maddi problemlerden ötürü daha önce öğrenemedim. Evlendikten sonra okudum. Üniversite sınavına hazırlandım. Anadolu üniversitesi Türk Dili ve Edebiyatı bölümünü kazandım. 4 yıllık eğitimin ardından diplomamı elime aldım ve öğretmenlik hedefime ulaşmak için Abant İzzet Baysal Üniversitesi’nden Pedagojik formasyon eğitimi aldım.  Şuan Gazi Üniversitesinde tezli yüksek lisans eğitimi almak için Ales sınavına hazırlanıyorum. Tezli yüksek lisans yapma hayalim ve peşinden de akademisyen olmak istiyorum” dedi. “EĞİTİM SAYESİNDE EHLİYETİMİ DE ALDIM” İki yıl eğitim alan ve şuan 63 yaşında olan Elmas Kellegöz ise duygularını şu şekilde aktardı: “Buradan iki yıl eğitim aldım. Eğitimimi aldıktan sonra ehliyete başvuru yaptım. Ehliyetimi aldıktan sonra arabamı sürebiliyorum. Hatta burada ki eğitimlere kendi aracımla geliyorum. Bu eğitimi aldığım için çok mutluyum. Aileme ve torunlarıma çok büyük katkılarım oluyor. Kendime olan güvenimin arttığını söyleyebilirim. Hastaneye bile rahatlıkla gidebiliyorum. Eskiden okuma yazma bilmediğim için gidemiyordum. Eşim bu yaştan sonra ne yapacaksın okumayı derdi. Fakat çocuklarım çok büyük katkı sundu bana. Ve bana devamlı destek oldular. Eğitim veren bütün personele ayrı ayrı şekilde teşekkür ediyoruz.  Başkanımızdan Karapürçek Caddesini otobana kavuşturmasını bekliyoruz. Çünkü aracımız çok dolanıyor. Bir de Ulus ve Kızılay seferlerini yoğunlaştırmasını talep ediyoruz. Bu şekilde daha rahat etmiş olacağız.” (Kadir GÜRHAN)              

Editör: TE Bilisim