10 Ekim Barış ve Dayanışma Derneği üyeleri, Ankara Garı önünde 27 ay önce canlı bomba saldırısı ile hayatlarını kaybeden 103 kişi için anma töreni düzenlendi. Anma törenine CHP Ankara Milletvekili Şenal Sarıhan da katıldı. Hayatını kaybedenlerin ailelerine mücadeleye devam çağrısında bulunan CHP’li Sarıhan, ‘’Eğer o davanın sahibi olan aileler o davaya sahip çıkmak isteyen kitleler 50 yıl da olsa direnerek, hak kazanırsınız’’ ifadelerini kullandı. 10 Ekim-Der Başkanı Mehtap Sakinci Coşgun, 31 Ocak-1 Şubat tarihlerin gar davasının 7.tur duruşmalarının yapılacağını hatırlatarak, ‘’Bu mücadeleyi birlikte devam ettirmek için herkesi 31 Ocak ve 1 Şubat’ta 7.tur duruşmalarına bekliyoruz’’ çağrısında bulundu. AĞA BAYAR ANILDI CHP Ankara Milletvekili Şenal Sarıhan, ‘’Çok yakında yitirdiğimiz Ağa Bayar’ın anısı önünde ve son olarak yitirdiğimiz bugün 103 arkadaşımızın önünde saygıyla eğiliyorum. Aynı zamanda burada bulunan arkadaşlarımın önünde de saygıyla eğiliyorum. Çünkü bir ülkede halk katliamların hesabını sormak için ayakta olmazsa, katliamların hesabını sormak için kendi üzerine düşen görevleri ihmal ederse, orada aydınlığa ulaşmak son derece zordur. Bugün aramıza katılamayan 133 milletvekili arkadaşımızın da dayanışma duygularını ve saygılarını iletmek istiyorum’’ dedi. ‘’KENTLER KATLİAMLAR İLE ANILIYOR’’ Yaşanan katliamları hatırlatan Sarıhan, ‘’Bu topraklar üzerinde büyük acılar yaşadık. Her kentimiz, Suruç’tan başlayıp, Ankara’ya, Ankara’dan İstanbul’a, İstanbul’dan Diyarbakır’a, Sivas’a hepsi katliamlar ile anılan kentler oldu. Oysa kentler güzellikler ile anılmalıdır. Barış içinde olan bir ülkenin kentlerinde etrafa çiçekler yayılmalıdır. Biz acılarla anlıyoruz. Sivas’ı size anımsatmak isterim. 24 yıldır Sivas’ın ışığı sönmeyecek diyoruz ancak o ışığın sönmemesi için gerekenleri uygulamayan bir iktidar ile karşı karşıyayız. Sivas’taki yangın söndürülmediği, Çorum’daki, Maraş’taki, Diyarbakır’daki, Maraş’taki yangın söndürülmediği için yani adaleti gizleyip onlarla ilgili gerekli önlemleri hem önceden hem de yargılama süreçlerinde almadığı için yeniden katliamlar yaşıyoruz’’ şeklinde konuştu. ‘’DAVAYA SAHİP ÇIKARSANIZ 50 YIL DİRENİRSİNİZ’’ Ailelerin, yargılama sürecinde gösterdikleri çabayı önemsediklerini belirten Sarıhan, ‘’Ben Sivas’ın bütün yargılama sürecine tanık olan bir arkadaşınız olarak hep şunu söyledim; bir davanın arkasında avukat, savunma nasıl durur, kendi başına duramaz. Eğer o davanın sahibi olan aileler o davaya sahip çıkmak isteyen kitleler olursa siz 25 yıl da direnirsiniz, 50 yıl da direnir hak ararsınız. Şimdi buna borçluyuz Sivas’ın yargılama sürecinin bu kadar diri bir şekilde hala ayakta oluşunu. Yani ailelere borçluyuz. Çocuklarını yitiren, eşlerini, arkadaşlarını, kardeşlerini yitiren ailelere borçluyuz. Aynı havayı, aynı rüzgârı ben şimdi gar katliamının ailelerinde görüyorum. Sivas’ın bugüne dek anılmasının arkasında örgütlü bir mücadele var. Sizler de hemen örgütlendiniz, hemen derneğinizi kurdunuz. O derneğin başkanlığında yitirdiğiniz bir arkadaşınızın eşine, emin bir ele teslim ettiniz. Burada yüksek barış, emek ve demokrasiyi göreceğiz’’ diye konuştu. ‘’10 EKİM ANMASINA İZİN VERİLMEDİ’’ 10 Ekim’in yıl dönümünde anma etkinliklerine izin verilmediğine dikkat çeken Sarıhan, ‘’Bunu mutlaka başaracağız. Kendimize güvenerek, kendi sorunlarımızı kendimizin çözeceğine inanarak, halkın iktidarına inanarak, demokrasiyi getirecek olan güçlerin, demokrasiye âşık bir kitlenin ürünü olarak ben bunu başaracağımıza inanıyorum. Çok yakında yıl dönümünde buradaydık. Ve sizleri buraya bırakmadılar. Biz eğer milletin vekilleri olarak bize burada konuşma hakkı veriyorsanız bu söz hakkı bizim değil halkın ve ailelerindir dedik ve burayı terk ettik. Herhangi bir açıklama yapmayı reddettik. Bu bence doğru bir davranıştı. Yanlış olan iktidarın buraya ulaşan bütün kapıları kapatmış olmasıydı. O kapıları açacağız arkadaşlar. O kapıları, Sıhhiye’de Adliye önünde duruşma salonuna sığmayarak açacağız. Alanlara sığmayarak, bizi ölümlerle, bizi korkularla geriletmeye çalışanlara karşı durarak aşacağız’’ dedi. Sarıhan sözlerine şöyle devam etti, ‘’Bu bizim yitirdiğimiz 103 arkadaşımıza ve yitirdiğimiz yüzlerce arkadaşımıza borcumuzdur. O borcu yerine getireceğimize inanarak, hepimizin mücadele azmi diri olsun diyorum. Acılar, ancak bal eylenerek aşılabilir. Biz acıları bal eylemeyi bilen bir halkız diyorum ve saygıyla eğiliyorum. ‘’81 İLDEN ANKARA’YA’’ 10 Ekim-Der Başkanı Mehtap Sakinci Coşgun, ‘’Ankara Garı katliamının 27.ayında yine Ankara Garı önündeyiz. Bir ülke düşünün her ayı katliamla anılan, her günü yaşamdan haksız bir şekilde çekilmiş bir tanıdığımızın hatırasına denk düşen, her an, kırılgan bir yaşama tutunduğumuz bir ülke. Okul adlarından sokak adlarına varana kadar barışını kaybetmiş bir ülkenin çocuklarının adları verilmiş her tarafa. Bir ülkede yurttaş olmak mahzun olmaktır. 10 Ekim 2015’te Türkiye’nin 81 ilinden Türkiye’nin başkentine emek, barış ve demokrasi mitingi için gelen 10 binlerce yurttaşın toplandığı o güneşli alanda bu ülkede yurttaş olmanın kaderine dair, kederi olan herkes vardı. O ülkede, emeğin hakkın verilsin, barış ve demokrasi olsun şiarını bu ülkenin tüm sokaklarından adım adım, emek emek toplayıp Türkiye’nin başkentine taşımışlardı. 1 Mayıs 1977’nin sözünden Soma’ya, Özgecan’dan Uğur Kaymaz’a, Berkin Elvan’a, bu ülkenin, kuşuna, suyuna, ağacına sahip çıkan herkese kadar Türkiye halkları tüm halkları için oradaydı. Barışa doğru giden yolda atılan adımları hızlandırma talepleriyle gelmişlerdi. ‘’TEDAVİSİ DEVAM EDEN 30 YARALI’’ Ancak tüm bu kamu sorumlularının gözü önünde, binlerce kilometre öteden taşınan canlı bombalarla, 10 binlerce demokrasi elçisine karşı Türkiye tarihinin en büyük katliamı yapıldı. Daha önce Suruç’a, Diyarbakır’a düşen bu acı Ankara’da bizim gönlümüze düştü. Bizim emek, barış yolunda yitirdiklerimiz belki geri gelmeyecek ama bu katliamlar olmasın, Türkiye barışını kursun, yeter artık insanlar ölmesin demek için 10 Ekim’de 103 arkadaşımızın hayatını yitirmesinden sonra biz bu adalet mücadelesini sürdürmeye ant içtik. Katliamın üzerinden geçen 27 aya rağmen an itibari ile tedavisi eden 30’dan fazla yaralımız bulunmaktadır. 8 yaralımız ömür boyu engelli kalmıştır. Onlarca insan bedeninde katliamda kullanılan bilyelerle yaşamak zorunda. DAVAYA ÇAĞRI 10 Ekim davasının ve bu davanın benzerleri olan Suruç, Antep, Diyarbakır, İstanbul gibi davaların sadece tetikçilerinin değil başta kamusal sorumluluğunu yerine getirmeyen kamu görevlileri olmak üzere, tüm sorumluların yargılanarak adil bir şekilde tamamlanmasını talep etmeyi sürdüreceğiz. 10 Ekim Katliamı davası 7.tur duruşmalarını 31 Ocak-1 Şubat’ta gerçekleştirecektir. Bu yüzden Ankara Adalet Sarayı’na 7.tur duruşmalarında bu mücadeleyi birlikte devam ettirmek için 31 Ocak ve 1 Şubat’ta sizleri de bekliyoruz. Buradan bütün kamuoyuna da bu talebimizi iletiyoruz. Bu davanın asıl mahkemesi halkın vicdanıdır. Dava gerçek sorumluların yargılandığı gün kapanacaktır." (Rozita HAMİDİ-Türkan ÇATAL)

Editör: TE Bilisim